TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN VAROLUŞ ANTLAŞMASI , LOZAN
Madde : 1 - 45
BÖLÜM : V
KARMA HAKEM MAHKEMESİ
|
|
Madde 92 — Bir yandan Müttefik Devletlerden her biri, öte yandan Türkiye
arasında, bu Andlaşmanın yürürlüğe konulduğu günden başlayarak üç aylık süre
içinde, birer Karma Hakem Mahkemesi kurulacaktır.
|
|
Bu Mahkemelerden her biri, ikisi ilgili Hükümetlerin
her birince atanmak üzere, üç üyeden oluşacaktır. Bu Hükümetler birden fazla kişiyi atamak yetkisine sahip olacaklar
ve Mahkemede üye sıfatıyla bulunacak kişiyi, duruma göre, bunlar arasından,
seçeceklerdir. Başkan ilgili iki Hükümet arasında anlaşılarak atanacaktır.
|
|
Bu Andlaşmanın yürürlüğe konulduğu günden başlayarak
iki aylık süre içinde bu anlaşma gerçekleştirilemezse, söz konusu Başkan,
ilgili Hükümetlerden birisinin istemi üzerine, Lahey Uluslararası Sürekli
Adalet Mahkemesi Başkanınca, Savaş sırasında tarafsız kalmış olan Devletler
uyrukluğımdaki kişiler arasından atanacaktır.
|
|
Eğer bu iki ay içinde ilgili Hükümetlerden biri
kendisini Mahkemede temsil edecek üyeyi seçemeyecek olursa, öteki ilgili
Hükümetin istemi üzerine, söz konusu üyenin atanması Milletler Cemiyeti
Meclisince yapılacaktır.
|
|
Mahkeme üyelerinden biri ölür ya da çekilirse, ya da
görevlerini herhangi bir nedenle, yapamayacak bir durumda bulunursa, atama
için saptanmış yönteme göre, yerine ötekinin atanması yoluna gidilecektir. Bu
iki aylık süre ölümün, çekilmenin ve görev yapılması olanaksızlığının,
yöntemine göre, kanıtlanmış bulunduğu günden başlayacaktır.
|
|
Madde 93 — Karma Hakem Mahkemelerinin merkezi İstanbul olacaktır. Eğer
sorunların nicelik ve niteliği gerekli kılarsa, ilgili Hükümetler her
Mahkemede bir ya da birkaç Şube kurmak yetkisine sahip olacaklardır. Bu Şubelerden,
her birinin toplanması için duruma göre, her hangi bir yer saptanabilecektir.
Şubelerden her biri bir ikinci Başkan ile, 92. Maddenin 2 ilâ 5. Fıkralarında
yazılı olduğu üzere atanmış iki üyeden oluşacaktır.
|
|
Her Hükümet Mahkeme önünde kendisini temsil etmek için bir ya da
bir kaç memur (Ajan) atayacaktır.
|
|
Eğer Karma bir Hakem Mahkemesinin ya da Şubelerinden
birisinin kuruluşundan başlayarak iki yıl sonra işbu Mahkeme ya da Şube
işlerini bütünlememiş olursa ve o Mahkeme ya da Şubenin toplandığı yerin
bulunduğu topraklara sahip olan Devlet istemde bulunursa söz konusu Hakem
Mahkemesi ya da Şubesi bu toprakların dışına taşınacaktır.
|
Madde 94 — 92. ve 93. Maddeler uyarınca kurulan Karma Hakem Mahkemeleri,
işbu Andlaşma gereğince kendi yetkilileri içine giren anlaşmazlıklar
konusunda hüküm vereceklerdir.
Üyelerinin çoğunluğunun
verdiği karar Mahkemenin kararı olacaktır.
Bağıtlı
Yüksek Taraflar, Karma
Hakem Mahkemelerinin kararlarını
kesin saydıklarını ve kendi uyrukları için bunların uyulmasını zorunlu
kılacaklarını ve Mahkeme kararları kendilerine bildirilir bildirilmez hiç bir
uygulama [tenfiz] kararı alınmasına gerek olmaksızın, bunların tüm toprakları
üzerinde yerine getirilmesini sağlamayı kabul etmişlerdir.
|
Bundan başka, Bağıtlı Yüksek Taraflar özellikle
Mahkeme kararlarının iletilmesine ve kanıtların toplanmasına ilişkin
konularda kendi Mahkeme ve makamlarının. Karma Hakem Mahkemelerine ellerinden
gelen, her türlü yardımı doğrudan doğruya yapmağı üstlenirler.
|
Madde 95 — Karma Hakem Mahkemeleri adalete, hak gözetirliğe ve iyiniyete
uygun biçimde çalışacaklardır.
|
Her Mahkeme, önünde kullanılacak dili saptayacak ve
sorunları iyice anlayabilmek üzere, gerekli çevirileri yaptıracak ve
izlenecek yargılama yöntem kurallarını ve sürelerini belirleyecektir. Bu
kuralların düzenlenmesinde, aşağıdaki ilkelere uyulacaktır.
|
(1) Yargılama yöntemi, bir tasarı [lâyiha] ve buna bir karşılaşan
verilmesini öngörecek, ayrıca bir karşı- tasarının yumlı ile onun da
yanıtının verilmesi olanağım içerecektir. Eğer taraflardan biri sözlü
düşünceler ileri sürmek ya da sürdürmek isteminde bulunursa, öteki tarafa da,
böyle bir durumda, aynı biçimde davranma yetkisi tanınması koşulu ile, buna
izin verilecektir.
|
(2) Mahkeme soruşturma yapılmasını, belgeler sunulmasını, bilirkişiye
başvurulmasını emretmek; yerinde keşif [experlise] ye incelemede bulunmak,
her türlü bilgiyi islemek, tanıkları dinlemek ve taraflardan ya da
temsilcilerinden her türlü sözlü açıklama istemek konularında tüm yetkiye
sahip olacaktır.
(3) İşbu Andlaşmada yazılı tersine hükümler dışanla tutulmak üzere,
Mahkemenin kuruluşu gününden başlayarak altı aylık sürenin bitiminden sonra,
söz konusu Mahkemenin bir kararı ile verilmiş ve uzaklık ya da zorlayıcı
nedenlerle, kural - dışı olarak haklı görülmüş bir özel izin bulunamadıkça,
hiç bir istem ve sav kabul edilmeyecektir.
(4) Bir yıl içinde, toplamı sekiz haftaya geçmeyecek olan tatil
dönemleri dışında, işlerin ivedilikle görülmesini sağlamak üzere, her hafta
yeterince toplantı yapmak Mahkemenin görevi olacaktır.
|
(5) Hükümler, işin Mahkemece görüldüğünü gösteren yargılamanın
bitiminden başlayarak en geç iki ay sonra verilmiş olmalıdır.
|
(6)
Konunun gerektirdiği duruşmalar ve her durumda,
hükümlerin okunması açık celsede olacaktır.
|
||
(7)
Her Karma Hakem Mahkemesi, işlerin iyi biçimde
yürütülmesine yararlı görürse, çalışma yeri dışında bir ya da bir kaç
toplantı yapmak yetkisine sahip olacaktır.
|
||
Madde 96 — ilgili Hükümetler her bir Mahkeme için, aralarında anlaşarak,
bir genel Sekreter atayacak ve her biri ona bir ya da birkaç Sekreter
verecektir. Mahkemenin, ilgili Hükümetlerin onayı ile, yardımlarına gerek
göreceği kişileri tutabilmesi bakımından, Genel Sekreter ve Sekreterler onun
emri altında bulunacaktır.
|
||
Her Mahkeme Sekreterliğinin Büroları
İstanbul'da olacaktır. Başka herhangi bir yerde yardımcı Büro kurmak ilgili
Hükümetlerin işidir.
|
||
Her Mahkeme kendisine verilecek olan işlere ilişkin
arşivleri, yazı ve belgeleri kendi Sekreterliğinde saklayacak ve görevinin
bitiminde bunları toplantı yerinin bulunduğu Hükümetin Arşiv Dairesine
verecektir. Bu arşivler ilgili Hükümetlere her zaman açık olacaktır.
Madde
97 — Her Hükümet atadığı Karma Hakem Mahkemeleri
üyeleri ile atayacağı memur ya da Sekreterlerin ücret ve ödeneklerini
ödeyecektir.
|
||
Başkan
ile Genel Sekreterin ücret ve ödenekleri ilgili Hükümetlerce, aralarında
anlaşarak, saptanacak ve bu ücret ve ödenekler ile Mahkemenin ortak
harcamaları her iki Hükümetçe yarı yarıya ödenecektir.
Madde 98 — İşbu Kesim Japonya ile Türkiye arasında ortaya çıkmış olup, bu
Andlaşma uyarınca Karma Hakem Mahkemesinin yetkisi içinde bulunması gereken
işlere uygulanmayacaktır; bu işler iki Hükümet arasında anlaşma yolu ile
çözümlenecektir.
|
||
KESİM : VI
ANDLAŞMALAR
|
||
Madde 99 — İşbu Andlaşmanın yürürlüğe konulmasından sonra ve onun içerdiği
hükümler bozulmaksızın, aşağıda sayılan ekonomik ya da teknik nitelikteki çok
taraflı Andlaşmalar, Sözleşmeler, Anlaşmalar,
Türkiye ile öteki
Bağıtlı Devletlerden, bunlara
taraf olanlar arasında yeniden yürürlüğe gireceklerdir.
|
||
(1)
Denizaltı kablolarının, korunmasına ilişkin 14
Mart 1884, l Aralık 1886 ve 23 Mart 1887 günlü Sözleşmeler ile 7 Temmuz 1887
günlü bütünleyici [de clôture] Protokol;
|
||
(2) Gümrük tarifelerinin yayımlanmasına ve gümrük tariflerinin
yayımlanması için uluslararası bir Birlik kurulmasına ilişkin 5 Temmuz 1890
günkü Sözleşme;
(3) Paris'te Uluslararası Sağlık Ofisi kurulmasına ilişkin, 9 Aralık
1907 Anlaşması [Arrangement];
(4) Roma’da uluslararası bir Tarım Enstitüsü kurulmasına ilişkin 7
Haziran 1905 günlü
Sözleşme;
|
(5) Escaut Irmağı üzerinde geçiş resminin satın alınmasına ilişkin 16
Temmuz 1863 günlü Sözleşme;
(6) İşbu Andlaşmanın 19. Maddesindeki özel hükümleri saklı kılmak
koşulu altında, Süveyş Kanalının özgürce kullanılmasını güvence altına alacak
bir rejim saptanmasına ilişkin 29 Ekim 1888 günlü Sözleşme;
|
||
(7) 30 Kasım 1920 günlü Madrit'te imzalanan Sözleşme ve Anlaşmalarla
birlikte, Evrensel Posta Birliğine ilişkin Sözleşme ve A.nlaşmalar;
|
||
(8) 10/12 Temmuz 1875 günü Sen-Petersburg (bugünkü Leningrad) da
imzalanan Uluslararası Telgraf Sözleşmeleri ve 11 Haziran 1908 de Libzon’da
Uluslararası Telgraf Konferansında kararlaştırılan Tüzükler ve Tarifeler;
Madde 100 — Türkiye aşağıda sayılan Sözleşmelere ya da Anlaşmalara
katılmağı ve onları onaylamağı yükümlenir.
|
||
(1) Otomobillerin uluslararası dolaşımına
ilişkin 11 Ekim 1909 günlü Sözleşme;
|
||
(2) Gümrük resmine bağlı vagonların
kurşunlanarak kapatılmasına ilişkin 15 Mayıs 1886 günlü Anlaşma ve 18 Mayıs
1907 günkü Protokol;
|
||
(3) Denizlerde çarpışına, yardım ve kurtarma işlerine ilişkin kimi
kuralların birleştirilmesiyle ilgili 23 Eylül 1910 günlü Sözleşme;
|
||
(4) Hastahane gemilerinin limanlarda
resim ve vergilerden bağışıklığına ilişkin 21 Aralık 1904 günlü
Sözleşme;
(5) Kadın ticaretinin yasaklanmasına ilişkin 18 Mayıs 1904, 4 Mayıs
1910 ve 30 Eylül 1921 günlü Sözleşmeler;
(6) Fuhuş ile ilgili yayınların yasaklanmasına ilişkin 4 Mayıs 1910
günlü Sözleşme;
(7) 54, 88 ve 90. Maddelerin saklı kalması koşulu ile9 17
Ocak 1912 günlü Sağlık Sözleşmesi;
|
||
(8) Filoksera hastalığına karşı alınacak önlemlere ilişkin 3 Ekim 1881
ve 15 Nisan 1889 günlü Sözleşmeler;
|
||
(9)
Afyon konusunda 23 Ocak
1912 günü La Hayc'de imzalanan Sözleşme ile 1914 Ek Protokolü;
(10)
5 Temmuz 1912 günlü
Uluslararası Telsiz Telgraf Sözleşmesi;
|
||
(11)Afrika'da alkollü maddelerin bağlı tutulacağı rejime ilişkin Saint
– Germain-en-
Laye’de imzalanan 10 Eylül
1919 günlü Sözleşme;
|
||
(12)26 Şubat 1885 günlü Berlin Genel Bağıtı ile 2 Temmuz 1890 günlü
Brüksel Demeci ve Genel Senedinin yeniden incelenmesi konusunda Saint -
Germain - en - Laye'de imzalanan 10 Eylül 1919 günlü Sözleşme;
|
||
(13)Eğer Türkiye l Mayıs 1920 günlü Protokol hükümlerinin
uygulanmasıyla coğrafya durumunun, gerektirdiği değişikliklere kavuştuğunu
görürse. Havayolu ile Gezilerin Düzenlenmesine ilişkin 13 Ekim 1919 günkü
Sözleşme;
(14)Kibrit yapımımla beyaz fosfor kullanılmasının yasaklanmasına
ilişkin, 26 Eylül 1906 günü Berne’de imzalanan Sözleşme,
Türkiye,
bunlardan başka, telli ve telsiz telgraflara ilişkin uluslararası yeni
Sözleşmelerin düzenlenmesine katılmağı yükümlenir.
|
||
BÖLÜM: IV
ULAŞIM YOLLARI VE SAĞLIK İŞLERİ
KESİM : I
ULAŞIM YOLLARI
|
||
Madde 101 — Türkiye, transitin serbestliğine ilişkin, Barselon
Kon-ferausmea 14 Nisan 1921 günü kabul edilmiş olan Sözleşme ile Statüye ve
uluslararası nitelikte, gidiş - gelişe elverişli su yollarına uygulanacak
rejime ilişkin anılan Konferansça 19 Nisan 1921 günü kabul edilmiş bulunan Sözleşme
ve Statü ile Ek Protokole katıldığını açıklar.
|
||
Böylece, Türkiye işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulması gününden
başlamak üzere, bu Sözleşme, Statü ve Protokoller hükümlerinin yürürlüğe
konulmasını yükümlenir.
|
||
Madde 102 — Türkiye, deniz kıyısı bulunmayan
Devletlerin gemi bayrağına sahip olma
haklarının tanınmasına ilişkin
20 Nisan 1921 günlü Barselon
Deklarasyonuna katıldığını açıklar.
|
||
Madde 103 — Türkiye, 20 Nisan 1921 günlü Barselon Konferansının
uluslararası rejime bağlı limanlara ilişkin öğütleme Kararlarına katıldığını
açıklar.
|
||
Türkiye bu rejini altına
konulacak limanları daha sonra bildirecektir.
|
||
Madde 104 — Türkiye, 20 Nisan 1921 günlü Barselon Konferansının uluslararası
demiryollarına ilişkin öğütleme kararlaıma katıldığını açıklar. Bu
öğütlemeler işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulmadı gününden başlayarak, Türk
Hükümetince, karşılıklı olmak koşulu ile uygulanacaktır.
|
||
Madde 105 — Türkiye, işbu
Andlaşmanın yürürlüğe konulmasından sonra, 14 Ekim 1890, 20 Eylül 1893, 16
Temmuz 1895, 16 Haziran 1898 ve 19 Eylül 1906 günlerinde BerııMe imza edilen
Demiryolları ile eşya taşınmasına ilişkin Sözleşmelere ve Düzenlemelere
[Arrangements] katılmağı yükümlenir.
|
||
Madde 106 — Yeni sınırların geçeceği yerler nedeniyle, bir ülkenin iki
bölümünü birbirine bağlayan bir demiryolu öteki ülkeyi kesiyor ya da bir
ülkeden başlayan bir demiryolu kola başka bir ülkede- son buluyorsa, iki ülke
arasındaki ulaşıma ilişkin konularda işletme koşulları, özel olarak
kararlaştırılan hükümler saklı kalmak üzere, ilgili Demiryolu Yönetimleri
arasında yapılacak bir anlaşma ile düzenlenecektir; bu Yönetimler anlaşma
koşulları üzerinde uyuşmazlarsa, bunlar hakem yolu ile belirlenecektir.
|
Türkiye ve onunla sınırı olan Devletler arasındaki
sınır üzerinde tüm tren istasyonlarının kurulması ve bu istasyonlar
arasındaki demiryolların işletilmesi özdeş koşullar içeren anlaşmalarla
düzenlenecektir.
Madde 107 — Geldiği
ya da gittiği yer Türkiye ya da Yunanistan olup Yunan-Bulgar sınırı ile,
Kuleliburgaz yakınına düşen Yunan-Türk sınırı arasındaki Doğu Demiryollarının
üç kesiminden transit olarak yararlanan yolcular ve ticaret eşyasından işbu
transit nedeniyle hiç bir resim ya da harç alınmayacak ve hiç bir pasaport ya
da gümrük kontrolü işlemi yapılmayacaktır.
|
İşbu Maddenin uygulanması Milletler
Cemiyeti Meclisinin seçeceği bir Komiserce sağlanacaktır.
|
Yunan ve Türk Hükümetleri bu Komiser katında yukaııda
sözüedilcn hükümlerin uygulanmasına ilişkin her soruna Komiserin ilgisini
çekmekle görevli ve bu görevin yapılması için gerekli tüm kolaylıklardan
yararlanacak bir temsilci atamak hakkına sahip olacaklardır. Bu Temsilciler,
gereksinim duyacakları alt memurların sayısı ve niteliği konusunda Komiserle
anlaşacaklardır,
|
Söz konusu hükümlerin uygulanmasına ilişkin olup
çözümlemeği başaramadığı her sorunu, Milletler Cemiyeti Meclisinin kararına
sunmak bu Komiserin yetkisi içinde bulunacaktır. Yunanistan ve Türkiye
Hükümetleri, çoğunlukla karar alacak olan işbu Meclislin her kararına uymağı
yükümlenirler.
|
Bu Komiserin maaşı ve yapacağı hizmete
ilişkin harcamaları Yunan ve Türk Hükümetlerince eşit biçimde
karşılanacaktır-
|
Türkiye daha sonra Edirne'yi Kuleliburgaz ile İstanbul
arasındaki demiryoluna bağlayan bir demiryolu yaparsa, işbu Maddenin, Kuleliburgaz
ve Bosnaköy yanındaki Yunanistan - Türkiye sınır noktaları arasında, iki
yönlü transite ilişkin hükümleri geçersiz kalacaktır.
|
İlgili Hükümetlerden her biri, bu Andlaşmanın
yürürlüğe konulması gününden başlamak üzere, beş yıllık bir süre sonunda işbu
Maddenin 2-5. Fıkralarında öngörülen denetlemeği sürdürmeğe neden olup
olmadığı konusunda bir karar vermesi için Milletler Cemiyeti Konseyine
başvurmak hakkına sahip olacaklardır. Bununla birlikte, Yunan - Bulgar sınırı
ile Bosnaköy arasında bulunan Doğu Demir-yollarının iki kesimi üzerindeki
transite ilişkin olan 1. Fıkra hükümlerinin yürürlükte kalması
kararlaştırılmıştır.
|
Madde 108 — Gerek Osmanlı Hükümetinin ya da özel Ortaklıkların olup işbu
Andlaşma uyarınca Osmanlı İmparatorluğundan ayrılan topraklarda bulunan
limanlar ile demiryollarının geçirimine ilişkin, gerek Bağıtlı Devletler
arasında ayırcalık hakkı sahiplerine ve memurlarının emeklilik işlerine
ilişkin olarak önceden konulmuş ya da konulacak özel hükümler saklı kalmak
üzere, demiryollarının geçirimi aşağıdaki koşullara göre yapılacaktır.
|
1°. Tüm demiryolları için yapılmış yapıt
ve tesisler bütünüyle ve olanaklı olduğu ölçüde iyi durumda bırakılacaktır.
|
2°. Kendisinin yürüyücü gereçleri (matériel roulant)
bulunan bir demiryolu ağının tümü devredilmiş bir toprak üzerinde ise, bu
gereçler 30 Ekim 1918 günlü son envantere göre bütünü ile bırakılacaktır.
|
3°. İşbu Andlaşma gereğince yönetimleri ayrılacak demiryollarının
yürüyücü gereçlerinin bölüşülmesi, çeşitli parçaları kendilerine verilen
Yönetimler arasında dostça anlaşma yolu ile saptanacaktır. Bu anlaşma, 30 Ekim
1918 günlü son envantere göre, söz konusu demiryolu üzerindeki kayıtlı
gereçlerin önemini, servis yolları ile birlikte, demiryollarının uzunluğunu,
ulaşımın nitelik ve niceliğini hesaba katacaktır. Anlaşmaya varılamazsa,
anlaşmazlıklar hakem yolu ile çözümlenecektir. Hakem kararı, gerekiyorsa, her
kesimde bırakılması gereken lokomotifleri, yolcu ve yük vagonlarını gösterecek,
bunların devralınması koşullarını belirleyecek ve eldeki atölyelere götürülen
gereçlerini kısa bir süre içinde, bakımını sağlamak için zorunlu görülecek
düzenlemeleri ortaya koyacaktır.
4°. Ana maddeler, oturma eşyası ve
aletler, yürüyen gereçlerin bağlı tutulduğu koşulların tıpkısına bağlı
olacaktır,
Madde 109 — Tersine hükümler olmadıkça,
eğer yeni bir sınırın çizilmesi yüzünden bir Devletin sularının düzeni
(kanallar açılması, su baskınları, sulama, drenaj, ya da onların benzeri işler)
öteki bir Devletin toprağında yapılacak işlere bağlı bulunduğu, ya da bir
Devletin toprakları üzerinde, Savaştan önceki yapılacak işlere öteki bir
Devletin topraklarından çıkan sular ya da idrolik enerji kullanılıyorsa, ilgili
Devletler arasında, her birinin çıkarlarını ve kazanılmış haklarını koruyacak
nitelikte, bir anlaşma yapmaları gerekir.
Anlaşma olmazsa
sorun hakem yolu ile çözümlenecektir.
Madde 110 — Romanya ve Türkiye, Köstence
- İstanbul [telgraf] kablosunun işletme koşullarını hakça saptamak üzere,
aralarında anlaşacaklardır. Anlaşma olmazsa, sorun hakem yolu ile
çözümlenecektir.
Madde 111 — Türkiye, gerek kendi, gerek
uyrukları adına, artık kendi topraklarına erişmeyen kabloların tümü ya da
parçaları üzerinde, ne nitelikte olursa olsun, tüm hak ya da ayrıcalıklardan
vazgeçer.
Eğer yukarıdaki Fıkra gereğince
geçirimi yapılmış olan kablolar ya da kabloların bir bölümü özel mülkiyetten
ise sahiplerinin zararlarının giderimi, mülkiyetin geçtiği Hükümlerce
karşılanacaktır. Zarar giderimin tutarında anlaşma olmazsa, bu tutar hakem yolu
ile saptanacaktır.
Madde 112 — Türkiye kendi topraklarında
en az bir bağlantısı olan kablolar üzerinde daha önce sahip olduğu mülkiyet
haklarını koruyacaktır.
Bu kabloların Türk topraklarına giriş
haklarının kullanılması ve onların işletilmesi koşulları ilgili Devletlerce,
dostça anlaşarak, düzenlenecektir. Anlaşma olmazsa, anlaşmazlık hakem yolu ile
çözümlenecektir.
Madde 113 — Bağıtlı Yüksek Taraflar, her
biri kendisiyle ilgili olarak, Türkiye'de yabancı postahaneleriıı
kaldırılmasını kabul ettiklerini açıklarlar.
KESİM
: II
SAĞLIK İŞLERİ
Madde 114 — İstanbul Sağlık İşleri
Yüksek Kurulu (Conseil Supérieur de Santé de Constantinople) kaldırılmıştır.
Türkiye'nin kıyıları ve sınırlarının sağlık örgütüyle Türk yönetimi görevlidir.
Madde 115 — Oranları ve koşulları hakça
olacak tek düzen bir sağlık tarifesi, Türk bayrağı ile yabancı bayrakları ayırt
etmeksizin, tüm gemilere ve Türkiye uyruklarına uygulanan özdeş koşullarla,
yabancı Devlet uyruklarına uygulanacaktır.
Madde 116 — Türkiye, açıkta kalmış olan eski sağlık memurlarının, İstanbul
Sağlık İşleri Yüksek Kurulunun paralarından ayrılarak verilmek üzere, zarar
giderimi haklarına ve işbu Kurulun bugünkü eski memurlarının ve onların yerine
geçen hak sahiplerinin, kazanılmış öteki tüm haklarına bütünüyle saygı
göstermeği üstlenir. İşbu haklara, eski İstanbul Sağlık İşleri Yüksek
Kurulu'nun yedek akçesinin, ayrılması biçimine ve eski Sağlık Yönetiminin kesin
arıtımına ilişkin tüm işler ile onlara benzer ya da bağlı olan öteki tüm
sorunlar, özel (ad hoc) bir Komisyonca çözümlenecektir. Bu Komisyon, Almanya,
Avusturya ve Macaristan dışındaki İstanbul Sağlık İşleri Yüksek Kuruluna katılmış
olan devletlerden her
birinin bir temsilcisinden
oluşacaktır. Gerek yukarıda
sözü edilen arıtma,
gerek bu arıtımdan sonra kalan paraların tahsis yönüne ilişkin olarak, işbu Komisyonun
üyeleri arasında anlaşmazlık
çıkarsa, Komisyonda temsil edelin
Devletlerden her biri, son kararı alacak olan Milletler Cemiyeti Meclisine
başvurma hakkına sahip bulunacaktır.
Madde 117 — Türkiye ile Mekke'de Hac
ödevinin, Kudüs ziyaretinin ve Hicaz Demiryollarının korunmasında ilgili
bulunun Devletler, uluslararası Sağlık Sözleşmelerinin hükümleri uyarınca, özel
önlemler alacaklardır. Uygulamada eksiksiz bir tekdüzen sağlamak amacıyla, bu
devletler ile Türkiye, Hac ve ziyaretlere ilişkin sağlık Eşgüdüm Komisyonu
kuracaklardır. Bu Komisyonla Türkiye Sağlık Daireleri ve Mısır Deniz ve
Karantina Sağlık Kurulu temsil edilecektir.
Bu Komisyon,
toprakları üzerinde toplanacağı Devletin önceden iznini alacaktır.
Madde 118 — Hac ve ziyaretlere ilişkin
Sağlık İşleri Etüdüm Komisyonu'nun çalışmaları konusunda, gerek Milletler
Cemiyeti Sağlık Komitesine ve Uluslararası Genel Sağlık Ofisine, gerek Hac ve
ziyaretle ilgili her ülkenin istemde bulunacak Hükümetine raporlar
gönderilecektir. Komisyon, kendisine Milletler Cemiyetince, Uluslararası Genel
Sağlık Ofisine ya da ilgili Hükümetlerce yöneltilecek tüm sorular üzerine
görüşünü bildirecektir.
KESİM:
V
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
1. SAVAŞ TUTSAKLARI
Madde 119 — Bağıtlı Yüksek Taraflar,
ellerinde kalmış olan savaş tutsakları ile sivil tutukluları hemen ülkelerine
geri yollamağı yükümlenirler.
Yunanistan ve
Türkiye'nin, her birinin elinde bulunan savaş tutsakları ve sivil tutukluların
mübadelesi bu Hükümetler arasında 30 Ocak 1923 günü Lozan'da imza
edilmiş olan özel Anlaşmanın konusunu oluşturmaktadır.
|
Madde 120 — Disipline aykırı eylemler nedeniyle cezaya çarptırılması gereken
ya da çarptırılmış olan savaş tutsakları ve sivil tutuklular, cezalarının
bütünlenmesine ya da onlara ilişkin yasal kavuşturmanın sona ermesine
bakılmaksızın, geri yollanacaktır.
|
Disiplin cürümleri dışındaki eylemeleri nedeniyle cezaya
çarptırılması gereken ya da çarptırılmış olanların tutuklulukları
sürdürülebilecektir.
|
Madde 121 — Bağıtlı Yüksek Taraflar, kaybolanların aranması ya da geri
gönderilmeme isteğinde bulunmuş olan savaş tutsakları ve sivil tutukluların
kimliklerinin belirlenmesi için, her biri kendi toprakları üzerinde, her
türlü kolaylığı göstermeği yükümlenirler.
|
Madde 122 — Bağıtlı Yüksek Taraflar, işbu Aııdlaşma yürürlüğe konulur
konulmaz, savaş tutsakları ve sivil tutukluların olduğu ya da olmuş bulunduğu
halde alıkonulmuş tüm eşya, para, hisse senetleri, tahviller, belgeler ya da
her türlü kişisel eşyanın geri verilmesini yükümlenir
|
Madde 123 — Bağıtlı Yüksek Taraflar, kendi Ordularınca ele geçirilmiş olan
savaş tutsaklarının geçimleri için harcanan paraların ödenmesinden karşılıklı
olarak vazgeçtiklerini açıklarlar.
|
2. MEZARLIKLAR
|
Madde 124 — Aşağıda 126 Maddenin özel hükümleri zedelenmeksizin, Bağıtlı
Yüksek Taraflar, içlerinden her birinin 29 Ekim 1914'ten beri savaş alanında,
ya da yaralanma, kaza ya da hastalık sonucunda ölen kara ve deniz askerleri
ile o günden beri, tutsaklık sırasında ölmüş savaş tutsakları ve sivil
tutukluların, kendi egemenlikleri altında bulunan topraklar üzerindeki
mezarlıklarına, mezarlarına, toplu ceset çukurlarına ve adlarına dikilen
anıtlara saygı gösterecek ve onların bakımını yapacaklardır.
Bağıtlı Yüksek Taraflar, içlerinden her birinin söz
konusu mezarlıkları, mezarları ve toplu ceset çukurlarını belirlemek, kaydını
yapmak, yönetmek ve bunların bulundukları yerlerde uygun anıtlar dikmekle
görevlendirecekleri Komisyonlara, kendi toprakları üzerinde görevlerini
yapmak için, tüm kolaylıkları gösterme konusunda anlaşacaklardır.
Bağıtlı Taraflar, yukarıda sözügeçen kara ve deniz
askerlerinin kemiklerinin yurtlarına geri gönderilmesi konusundaki istemleri
yerine getirebilmek için, ulusal yasalar hükümleri ve genel sağlığın
gerekleri saklı kalmak koşulu ile, her türlü kolaylığı, karşılıklı olarak
göstermeye söz verirler.
Madde 125 — Bağıtlı Yüksek Taraflar,
Birincisi : Tutsak iken ölen savaş tutsakları
ve sivil
tutukluların, kimliklerinin
belirlenmesi için
yararlı tüm bilgilerle
birlikte eksiksiz bir listesini;
|
İkincisi : Kimlikleri belirlenmeksizin gömülmüş ölülerin, mezarlarının
sayısı ve yerleri konusunda her türlü bilgileri, karşılıklı olarak,
birbirlerine vermeği yükümlenirler.
|
Madde 126 — Romanya topraklarında 27 Ağustos 1916’dan beri ölen Türk kara
ve deniz askerleri ve savaş tutsaklarının mezarları, toplu ceset çukurları ve
adlarına dikilen anıtların bakımı ile sivil tutuklulara ilişkin 124. ve 125.
Maddelerden doğan başkaca herhangi bir yükümlülük için Romanya Hükümeti ile
Türkiye Hükümeti, arasında özel bir Aııdlaşma yapılacaktır.
Madde
127 — 124. ve 125. Maddelerin genel nitelikteki
hükümlerini bütünlemek için, bir yandan Britanya İmparatorluğu, Fransa ve
İtalya Hükümetleri, öte yandan Türkiye ve Yunanistan Hükümetleri 128.den
136'ya dek olan Maddelerdeki özel hükümleri kararlaştırmışlardır.
|
Madde 128 — Türkiye Hükümeti, Britanya İmparatorluğu, Fransa ve İtalya
Hükümetlerine karşı kendi toprakları, üzerinde onlann savaş alanında ya da
yaralama, kaza, ya da hastalık sonucu ölmüş olan kara ve deniz askerleri ile
tutsak iken ölen savaş tutsakları ve sivil tutukluların mezarları,
mezarlıkları, toplu ceset çukurları ve adlarına dikilmiş anıtlarının üzerinde
bulunduğu arsaları o devletlere ayrı ayrı ve süresiz olarak bırakmağı
yükümlenir.
|
Bundan başka söz konusu mezarlara,
mezarlıklara, toplu ceset çukurlarına ve anıtlara serbestçe girilmesine ver
gerekiyorsa, cadde ve yolların yapılmasına izin vermeği yükümlenir.
Yunan Hükümeti, kendi
topraklarına ilişkin .olarak, özdeş yükümlülükleri üstlenir.
|
Yukarıdaki hükümler, verilen arsalarda Türk egemenliğini ya da,
duruma göre, Yunan egemenliğini zedelemez.
|
Madde
129 — Türkiye Hükümetince verilecek arsalar
içinde, özellikle Britanya İmparatorluğu için 3 sayılı haritada gösterilmiş
olan Anzak adlı kesim (Arıburnu) de bulunacaktır.
|
Britanya İmparatorluğunun yukarıda belirtilen arsalardan yararlanması
şu koşullar içinde olacaktır :
|
(1) Bu arsalar, işbu Andlaşma ile belirlenen kullanma amacından başka
bir biçimde kullanılmayacak; böylece hiç bir askersel ya da ticarî amaçla ya
da verilmesine neden olan yukarıda belirli amaca aykırı, başkaca hiç bir
amaçla kullanılmayacaktır.
|
(2) Türkiye Hükümeti, mezarlıklarla birlikte, söz konusu arsaları her
zaman denetlemek hakkına sahip bulunacaktır.
(3) Mezarlıkların korunmasında sivil bekçilerin sayısı, her mezarlık
için bir bekçiyi geçmeyecektir. Mezarlıkların dışındaki arsalar için özel
bekçiler olmayacaktır.
(4) Söz konusu arsalarda, mezarlıkların gerek içinde, gerek dışında,
bekçiler için zorunlu konutlardan başka hiç bir konut yapılmayacaktır.
(5) Söz konusu arsaların deniz kıyısı üzerinde, kişi ve inal indirip
bindirmeğe yararlı hiç bir rıhtım, mendirek, ya da iskele yapılmayacaktır.
|
(6) Gerekli tüm resmî işlemler yalnız
Boğazların iç kıyılarında yapılabilecek ve arsalara
|
ancak bu işlemlerin yapılmasından sonra girilebilecektir. Türk
Hükümeti, olanaklı bulunduğu ölçüde, kolay olması gereken bu işlemlerin, işbu
Maddenin öteki hükümleri zedelenmemek koşulu ile, Türkiye'ye giden başka
yabancılar için konulmuş işlemlerden daha zor olmamasını ve her türlü yersiz
gecikmeyi önleyici biçimde yapılmasını kabul eder.
(7) Söz konusu yerleri ziyaret etmek isteyen kişiler silâhlı
olmayacaklardır. Türk Hükümeti işbu kesin yasaklamanın, uygulanmasını izlemek
hakkına sahip bulunacaktır.
(8) 150 kişiden fazla olan her ziyaretçi kafilesinin varışından en az
bir hafta önce Türk Hükümetine bilgi verilmesi gerekecektir.
|
Madde 130 — Mezarlara, mezarlıklara ve toplu ceset çukurlarına ve anıtlara
ilişkin sorunları yerinde çözümlemekle görevli olarak Büyük Britanya, Fransa
ve İtalya Hükümetlerinden her biri birer Komisyon atayacaktır. Bu
Komisyonlarda Türk ve Yunan Hükümetleri de birer temsilci bulunduracaktır.
İşbu Komisyonlar özellikle :
(1)
Cesetlerin
gömüldüğü ya da gömülmüş
olabileceği bölgeleri bulmak ve
mezarları, toplu ceset çukurlarını ve anıtları saptamak;
|
(2) Mezarların, gerekiyorsa, bir arada toplanmadı koşullanın saplamak;
Türk topraklarında Türk temsilcisi ve Yunan topraklarında Yunan temsilcisi
ile anlaşarak, toplu mezarlıklar ile çukurların ve dikilecek anıtların
yerlerini belirlemek; kullanılacak arsa genişliğini, zorunlu en düşük düzeyde
tutarak, bu yerlerin sınırlarını belirlemek;
|
(3) Kendi uyrukları irin yapılmış ya da yapılacak mezarlıkların,
çukurların ve anıtların kesin planlarını, bağlı oldukları Hükümetleri adına,
Türk ve Yunan Hükümetlerine bildirmekle görevlidirler.
|
Madde 131 — Kendilerine arsa ayrılan Hükümetler, işbu toprakları yukarıda
öngörüldüğünden başka biçimde kullanmamağı ve kullanmağa izin vermemeği
yükümlenir. Söz konusu arsalar deniz kıyısında bulunuyorsa, kıyı toprakları
verildiği Hükümetlerce her hangi bir kara ve deniz gücü için ya da ticaret
amacıyla kullanılmayacaktır. Üzerinde mezarlar ve mezarlıklar yapılmasından
vazgeçilecek ve anıt dikilmesi için kullanılmayacak topraklar yine Türk ya
da, duruma göre Yunan Hükümetine kalacaktır.
|
Madde 132 — 128. inciden 130. uncuya kadar olan Maddelerde yazılı arsaların
süresiz olarak ve bütünüyle yararlanmaları için Britanya, Fransa ve İtalya
Hükümetlerine bırakılmasına ilişkin yasal ve yönetimsel gerekli önlemler, Türk
Hükümeti ve Yunan Hükümetince, 130. Maddenin 3. Fıkrasında öngörülen
bildirimi izleyecek olan altı ay içinde alınacaktır.
|
Eğer kamulaştırmak yoluna, gitmek gerekirse, Türk ve
Yunan Hükümetleri bu kamulaştırımları, her biri kendi toprakları, üzerinde,
giderlerini kendileri karşılayarak yapacaktır.
Madde 133 — Britanya, Fransa ve İtalya Hükümetleri, uyruklarının
mezarlarının, mezarlıklarının, toplu ceset çukurlarının ve anıtlarının
yapımı, düzenlenmesi ve bakımı islerini uygun, görecekleri her hangi bir
Kuruma bırakmakta özgür olacaklardır. Bu Kurumlar askersel bir nitelikle
bulunmayacaktır. Mezarların bir araya getirilmesini, mezarlık ve toplu
|
ceset çukurlarının kurulmasını sağlamak üzere, cesetlerin
mezarlardan çıkarılması ve başka bir yere götürülmesi ve kendilerine arsa
ayrılan Hükümetlerce yurtlarına geri yollanması kararlaştırılacak cesetlerin
mezarlardan çıkarılıp taşınması işlerini yaptırmak hakkına yalnız bu kurumlar
sahip olacaktır.
|
Madde 134 — Britanya, Fransa ve İtalya Hükümetleri Türkiye'de bulunan
mezarların, mezarlıkların, toplu ceset çukurlarının ve anıtların korunması
işini kendi uyrukları arasından atanmış bekçilerle sağlama hakkına sahip
olacaklardır. Türk makamlarınca tanınacak olan bu bekçiler mezarların,
mezarlıkların, toplu ceset çukurlarının ve anıtların korunmasını sağlamak
üzere, bu makamlardan yardım göreceklerdir. Bekçilerin, hiç bir askersel
niteliği olmayacaktır; ancak kendilerini savunmak için bir tabanca ya da
otomatik tabanca taşıyabileceklerdir.
|
Madde 135 — 128. inciden 131. inceye dek Maddelerde söz konusu arsalar
Türkiye ve Türk makamları ve duruma göre, Yunanistan ve Yunan makamlarınca
hiç bir kira bedeline, resim ya da vergiye bağlı tutulmayacaktır. Britanya,
Fransa ve İtalya Hükümetleri temsilcileri ile mezarları, mezarlıkları, toplu
ceset çukurlarını ve anıtları ziyaret isteğinde bulunan kişiler için oralara
girmek her zaman serbest olacaktır. Türk Hükümeti ve Yunan Hükümeti söz
konusu arsalara çıkan yolların bakımını süresiz biçimde üstleneceklerdir.
Türk Hükümeti ve Yunan Hükümeti yukarıda sözü edilen
mezarların, mezarlıkların, toplu ceset çukurlarının ve anıtların bakımıyla
görevli kişilerin gereksinimleri ve toprakların sulanması için yeterince suyu
sağlayabilmeleri konusunda Britanya, Fransa ve İtalya Hükümetinlerine her
türlü kolaylığı göstermeği yükümlenirler.
|
Madde 136 — Britanya, Fransa ve İtalya Hükümetleri, Türkiye'den ayrılan
topraklarda bulunanlarla kendi Hükümetlerine bağlı topraklarda gömülü Türk
kara ve deniz askerleri için mezarlar, mezarlıklar, toplu ceset çukurları ve
anıtlar kurulması için 128. Madde ile 130. uncudan 135. inciye dek olan
Maddeler hükümlerinden yararlanmak hakkını Türkiye Hükümetine tanımayı
yükümlenirler.
|
3. GENEL HÜKÜMLER
|
Madde 137 — Bağıtlı Yüksek Taraflar arasında tersine kararlaştırılan
hükümler dışında, 20 Ekim 1918 gününden başlayarak işbu And-laşmamu yürürlüğe
konulmasına dek İstanbul'u işgal eden Devletler uyruklarının, yabancıların ya
da Türk uyruklarının hakları, malları ve çıkarları ve bunlardan her birinin
Türk makamları ile olan ilişkileri konusunda adıgcçen devletler makamlarınca
ya da onlarla anlaşarak alınmış kararlar ya da verilen buyruklar geçerli
sayılacak ve bunlar nedeniyle adı geçen Devletler ya da onların makamları
aleyhine hiç bir istem ileri sürülemeyecektir. :
Yukarıda sözü edilen kararlar ya da
buyruklar nedeniyle uğranılan bir zarardan, doğan başkaca tüm istemler Karma
Hakem Mahkemesine götürülecektir.
Madde 138 — Genel affa ilişkin
bugünkü Demecin IV. ve VII. paragrafların hükümleri zedelenmemeli koşulu ile,
yargısal konularda 30 Ekim 1918 gününden başlayarak işbu Andlaşmanın
yürürlüğe konulmasına dek, Türkiye'de İstanbul'u işgal eden Devletlerin
yargıçları, mahkemeleri ya da makamlarınca ve 8 Aralık 1921 günü kurulan Karma
Yargı Komisyonunca Türkiye'de verilen kararlar ve emirler, uygulanmaya
ilişkin önlemlerle birlikte, geçerli olacaktır.
|
Şu da var ki, bir askersel mahkeme ya da bir polis
mahkemesince hukuksal konularda verilen ve kendisini yararlandıran bir
yargısal karar nedeniyle her hangi bir kişi, karşılaştığı bir zararın
giderimi için bir istemde bulunursa, işbu istem Karma Hakem Mahkemesine
sunulacak ve bu Mahkeme de, gerekiyorsa, bir zarar giderimi ödenmesine ya da
geri verme işlemine karar verebilecektir.
|
Madde 139 — Sivil yönetime, yargısal ya da maliye makamlara ya da Vakıflar
Yönetimine ilişkin olup, Türkiye'de bulunmakla birlikte, Osmanlı
İmparatorluğundan ayrılan bir toprağın Hükümetini özellikle ilgilendiren
arşivler, sicil defterleri, planlar, senetler ve öteki belgeler ile, buna
karşılık olarak, Osmanlı İmparatorluğundan ayrılan bir toprak üzerinde
bulunup Türk Hükümetini özellikle ilgilendiren arşivler, planlar, senetler ve
öteki belgeler, karşılıklı olarak, birbirlerine geri verilecektir.
Yukarıda sözügeçen arşivler, sicil defterleri,
planlar, senetler ve öteki belgeleri elinde bulunduran Hükümet, kendisini de
bunlarla ilgili görüyorsa, ilgili öteki Hükümete, istem üzerine, onların
fotokopilerini ya da onaylı örneklerini vermek karşılığında, asıllarını
alıkoyabilecektir.
|
Gerek Türkiye'den, gerek ayrılan topraklardan alınıp
götürülmüş olan arşivler, sicil defterleri, planlar, senetler ve öteki
belgeler özellikle alındıkları topraklara ilişkin ise, bunların geri
verilecektir.
İşbu işlemlerin gerektirdiği
harcamalar, istemde bulunan Hükümetçe
yapılacaktır.
|
Yukarıdaki hükümler, eski Osmanlı İmparatorluğunun
iken 1912 yılından sonra Yunanistan’a geçen yerlede bulunan taşınmaz mallar
ya da Vakıflara ilişkin sicil defterleriune de özdeş koşullarla uygulanır.
|
Madde 140 — Türkiye ile öteki Bağıtlı Devletler arasında, Savaş sırasında ve
30 Ekim 1918 gününden önce, her birinin ele geçirdiği deniz ganimetleri,
birbirlerine karşı hiçbir işlem ve sav konusu olmayacaktır. İstanbul’u işgal
eden Devletlerce anılan günden sonra, Silah Bırakışımının bozulması
nedeniyle, elkonulan mallar [saisies] konusunda da bu hüküm geçerli
olacaktır.
Şurası kararlaştırılmıştır ki, İstanbul’u işgal eden
Devletlerin Hükümetleri ya da Türk Hükümetince, 29 Ekim 1914 gününden 1 Ocak
1925 gününe dek, kendi limanlarında kullanılmış olan her türlü tekneler,
küçük tonajlı gemiler, yatlar ve mavunalar konusunda gerek sözü edilen
Devletlerin Hükümetleri ve uyruklarınca, gerek Türk Hükümeti ve uyruklarınca
hiçbir istem ileri sürülmeyecektir. Bununla birlikte, işbu hüküm, genel affa
ilişkin bugünkü Demecin, IV. Paragrafı hükümlerini zedelemediği gibi, 29 Ekim
1914 gününden önceki haklara dayanarak, kişilerce başka kişilere karşı ileri
sürülecek istemleri de bozmayacaktır.
Yunan kuvvetlerince 30 Ekim 1918 gününden sonra
zaptolunan Türk bayraklı gemiler Türkiye’ye geri verilecektir.
Madde 141 — İşbu Andlaşmanın 25. Maddesinin ve 28 Haziran 1919 günkü Versay
Barış Andlaşmasının 155. 250. ve 440. Maddeleri ile VIII. Bölümünün (Onarım),
III. Ekinin uygulanmasıyla ilgili olarak Savaş sırasında Alman Hükümeti ya da
uyruklarınca Osmanlı
Hükümeti ya da uyruklarına devredilmiş
olan tüm Alman gemileri için Alman Hükümetine ya
|
da uyruklarına karşı doğmuş olabilecek her türlü yükümlülüklerden
Türkiye Hükümeti ve uyrukları, şimdi o gemileri elinde bulunduran Müttefik
Hükümetlerin izni gerekmeksizin, aklanmıştır. Türkiye ile onun yanında
savaşmış olan öteki devletlerin ilişkilerinde de, gerekiyorsa bu hüküm
geçerlidir.
Madde 142 — Yunanistan ile Türkiye arasında Rum ve Türk nüfus mübadelesine
ilişkin 30 Ocak 1923 günü yapılan özel Sözleşme, bu iki Bağıtlı Yüksek Taraf
arasında, işbu Andlaşmanın bir parçası imiş gibi, onun güç ve değerinde
olacaktır.
Madde 143 — İşbu Andlaşma, olanaklı
olduğunca, kısa bir süre içinde onaylanacaktır.
|
|
Onay belgeleri Paris'te
sunulup saklanacaktır.
Japon Hükümeti onayın yapılmış olduğum Paris'teki
Siyasal Temsilcisi aracılığı ile Fransız Cumhuriyeti Hükümetine bildirmekle
yetinebilecek ve bu durumda, onay belgesini de, olanaklı olduğunca,
ivedilikle sunacaktır.
|
|
İmzacı her bir Devlet, Andlasmayı kendisine imza
edilmiş ve Lozan Konferansının Son Senedinde gösterilmiş olan Bağıtlarla
birlikte -eğer bunlar da onayı gerektiriyorsa- bir tek belge ile
onaylayacaktır.
Bir yandan Türkiye, öte yandan Britanya
İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya ya da onların arasından üçü, onay
belgelerini sunar sunmaz, ilk sunuş tutanağı düzenlenecektir.
Bu ilk sunuş tutanağı gününden başlayarak, Andlaşma
böylece, onu onaylamış olan, Bağıtlı Yüksek Taraflar arasında yürürlüğe
girecektir. Öteki Devletler için, daha sonra onay belgelerinin sunma gününde
yürürlüğe girecektir.
|
|
Bununla birlikte, Yunanistan ve Türkiye ile ilgili
olarak, 1. Madde ve 2. Maddenin 2 sayılı Fıkrası ile 5-11. Maddeleri,
hükümleri Yunan ve Türk Hükümetleri kendi onay belgelerini sunar sunmaz,
yukarıda sözü geçen tutanak daha düzenlenmemiş olsa bile yürürlüğe
girecektir.
|
|
Fransa Hükümeti onay belgelerinin sunuş
tutanaklarının, aslına uygun, birer örneğini tüm imzacı Devletlere
verecektir.
|
|
Yukarıdaki hükümlere olan
inançla, yetkili Temsilciler işbu Andlaşmayı imza etmişlerdir.
|
|
Yirmi dört Temmuz bin dokuz yüz yirmi üç günü,
Lozan'da yalnız bir örnek olarak düzenlenmiş olup, bu örnek Fransız
Cumhuriyeti Arşivlerinde saklanacak ve bu Hükümet Bağıtlı Devletlerden her
birine onun aslına uygun bir örneğini verecektir.
|
|
HORALCE RUMBOLD M.İSMET
PELLÉ DR. RIZA NUR
|
|
GARRONI HASAN
G. C. MONTAGNA
K. OTCHIAI
|
|
E. K. VÉNISÉLOS
|
|
CONSTANTİN DlAMANDY
CONSTANTİN CONTZESCO
|
Follow @AlpWebSite
Bizi Takip Edin
Tweetle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder