TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN VAROLUŞ ANTLAŞMASI , LOZAN
Madde : 1 - 45
BARIŞ ANDLAŞMASI
(Traile de Paix)
Lozan, 24 Temmuz 1923 |
|
(Metin)
|
|
Bir yandan,
|
|
Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya,Yunanistan,
Romanya, Sırp-Hırvat-
Sloven Devletleri,
Ve öte yandan,
Türkiye 1914 yılından beri Doğunun dirliğini bozan savaş durumuna,
birlikte, kesinlikle son vermek
isteğiyle,
|
|
Ve kendi uluslarının ortak genlik ve mutluluğu için gerekli olan
dostluk ve ticaret ilişkilerini aralarında yeniden kurmak amacı ile,
|
|
Ve bu ilişkilerin devletlerin bağımsızlık ve
egemenliğime saygı ilkesine dayandırılması gereğini düşünerek, bu konuda bir
Andlaşma yapmağa karar vermişler ve yetkili Temsilcileri olarak.:
|
|
Büyük Britanya ve İrlanda
Krallığı Birliği, Denizaşırı Britanya ülkeleri yüce Kralı ve Hindistan İmparatoru
:
|
|
İstanbul’da Yüksek Komiser Soylu Sir Horace George Montagu
Rumbold, Baronet G.C.M.G;
|
|
Fransız Cumhuriyeti :
|
|
Fransa Büyükelçisi, Cumhuriyetin Doğuda
Yüksek Komiseri, Lejyon Donör ulusal nişanının Grand Ofisye rütbesine sahip
General Mösyö Maurice Pellé;
|
|
İtalya Yüce Kralı :
Senatör,
İtalya Büyükelçisi, İstanbul'da Yüksek Komiser,
Sen Moris ve Lazar ve
Kuron Ditali nişanlarının Gran Kruva
rütbesine sahip soylu Marki
Camille Garroni;
Atina
Olağanüstü Temsilcisi ve
Orta elçisi, Sen Moris ve
Lazar nişanlarının
Komandör
ve Kuron Ditali nişanının Grand Ofisye rütbesine sahip Mösyö Jules
César
Montagna;
|
|
TÜRKİYE'NİN SİYASAL ANDLAŞMALARI
Bu nedenle, Lozan Barış Andlaşması yapılıncaya dek,
Berlin'deki Büyükelçilikte bırakılan Numan Tahir Bey (Seymen), İsviçre
Büyükelçiliğine bağlı olarak, siyasal olmayan işleri yürütmüştü. Lozan
Andlaşmasından sonra, Almanya Rudolf Nadolny'yi 1924 Haziranında Elçi sanı
ile Türkiye'ye göndermişti, ilkin İstanbul'da göreve başlayan Alman Elçisi 30
Mart 1925 günü Büyükelçi sanı ile Ankara'da güven mektubunu sunmuştur. Ona
|
karşılık, Türkiye Hükümetinin, Lozan Andlaşması
yürürlüğe girer girmez, Berlin'e Büyükelçi olarak yolladığı Kemalettin Sami
Paşa 21 Haziran 1925 günü güven mektubunu sunmuştur.
|
|
Avusturya ile : Mondros Silah Bırakışılmadan sonra Osmanlı Devleti
Avusturya ile de ilişkilerini kesmek zorunda kalmıştı. Bu arada Avusturya,
Macaristan'dan ayrılıp bir Cumhuriyet olmuştu. Osmanlı Devletinin Viyana’daki
son Büyükelçisi Hüseyin Hilmi Paşa ile Avusturya - Macaristan'ın İstanbul'daki Büyükelçisi John Von Pallavicini
yurtlarına
dönmüştü. Lozan Andlaşmasından sonra, Ankara'da ilk Avusturya
Elçisi Auguste Kral 25
Kasım 1924 günü ve Türkiye'nin ilk Viyana Elçisi Hamdi Bey (Arpağ) 1925 yılı
Haziranında güven mektuplarını sunmuşlardır.
Macaristan ile : I. Dünya Savaşından sonra
Avusturya'dan ayrılarak yeni bir Cumhuriyet olan Macaristan'ın Türkiye'ye
yolladığı ilk Elçi Dr. Tahy de Tavar 11 Mayıs 1924 günü ve Türkiye'nin ilk
Budapeşte Elçisi Hlüsrev Bey (Gerede) ise 9 Mayıs 1924 günü güven
mektuplarını sunmuşlardır.
|
|
Bulgaristan ile : I. Dünya Savaşı sonunda Sofya'daki
Osmanlı Elçisi Safa Bey ile İstanbul'daki Bulgar Elçisi Nedelko Koloucheff
ülkelerine dönmüşlerdi. Türkiye 1923 Şubatından başlayarak Sofya'da ve
Bulgaristan 1924 yılından başlayarak İstanbul'da yarı resmi temsilciler
bulundurduktan sonra, ilk Türk Elçisi Servet Cemal Bey (Balısoy) 1924
Ağustosunda Sofya'da ve ilk Bulgar Elçisi Todor Pavlov 5 Mayıs 1927 günü
Ankara'da güven mektuplarını sunmuşlardır.
|
|
Polanya ile : 1. Dünya Savaşından sonra kurulan
Polonya Cumhuriyetinin Ankara'ya yolladığı ilk Elçi Romanı Knoll 25 Haziran
1924 günü ve ilk Türk Elçisi İbrahim Tali Bey de, bir kaç gün sonra
Varşova'da güven mektuplarını vermişlerdir.
|
|
Çek - Slovak Devleti : I. Dünya Savaşından sonra
kurulan bu Cumhuriyetin ilk Ankara Elçisi Dr. Rud Svetlik 18 Ekim 1925 günü
ve Türkiye'nin ilk Prag Elçisi Vasıf Bey (Çınar) da 22 Ağustos 1925 günü
güven mektuplarını sunmuşlardır.
|
|
Japonya Yüce
İmparatoru :
|
|
Soley Levan nişanının birinci rütbesine sahip Roma olağanüstü ve
yetkili Büyükelçisi Mösyö Kentaro Otchiai Jusammi;
|
|
Yunanlılar Yüce Kralı :
|
|
Eski Bakanlar Kurulu Başkanı Sovör nişanının Gran Kruva rütbesine
sahip Mösyö Eleftherios K. Vénizelos,
|
|
Londra olağanüstü Temsilcisi ve Ortaelçisi Sovör nişanının
Komandör rütbesine sahip Mösyö Démètre Caclamanos;
|
|
Romanya Yüce Kralı :
|
|
Ortaelçi Mösyö
Constantin İ.Diamandy,
Ortaelçi Mösyö Constantin
Contzesco;
|
Sırplar - Hırvatlar - Slovenler
Yüce Kralı :
|
|||
Bern olağanüstü Temsilcisi ve Ortaelçisi Mösyö Doktor Vliloutine
Yovanovitch;
|
|||
Türkiye Büyük Millet
Meclisi Hükümeti :
Dışişleri Bakanı,
Edirne Milletvekili İsmet Paşa, Sağlık ve Sosyal Yardım İşleri
Bakanı, Sinop Milletvekili, Doktor Rıza Nur Bey,
|
|||
Eski Bakan, Trabzon Milletvekili Hasan Bey;
|
|||
Sayın kişilerini
atamışlardır. Adları anılan bu kişiler, yöntemine uygun ve geçerli görülen,
yetki belgelerini sunduktan sonra, aşağıdaki maddeleri kararlaştırmışlardır :
|
|||
BÖLÜM : I
|
|||
SİYASAL HÜKÜMLER
|
|||
Madde l — İşbu
Andlaşmanm yürürlüğe konulması gününden başlayarak, bir yandan Britanya
İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp -Hırvat -
Sloven Devletleri ve öte yandan Türkiye ve onların uyrukları arasında barış
durumu kesinlikle yeniden kurulmuş olacaktır.
|
|||
Taraflar
arasında resmi ilişkiler kurulacak ve onların toprakları üzerinde diplomasi
ve konsolosluk memurları, yapılacak özel anlaşmalar bozulmaksızın, devletler
hukukunun genel ilkeleriyle belirlenmiş haklara sahip olacaklardır.
|
|||
KESİM : I
|
|||
1. TOPRAKLARA İLİŞKİN
HÜKÜMLER :
|
|||
Madde 2 — Karadeniz'den Akdeniz'e dek
Türkiye'nin sınırı aşağıdaki biçimde saptanmıştır. (Ekli bir numaralı
haritaya bakılması) :
|
|||
Birincisi - Bulgaristan ile :
Rezvaya
ağzından Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarının Meriç üzerinde
kesiştiği noktaya dek;
Bulgaristan'ın bugün
çizilmiş olduğu biçimde
güney sınırı; İkincisi -
Yunanistan ile :
Oradan
Arda ve Meriç
ırmaklarının birleştiği noktaya
dek;
Meriç yatağı;
Oradan
Arda kaynağına doğru bu ırmak üzerinde ve Çörek -Koyun hemen çevresinde olmak
üzere, toprak üzerinde belirlenecek bir noktaya dek; Arda yatağı :
Oradan
güney - doğu doğrultusunda Bosna Köyün bir kilometre yukarısında Meriç
üzerindeki bir noktaya dek;
Bosna Köyünü Türkiye'de bırakan belirgin ölçüde düz
bir çizgi. Çörek köyü, beşinci Maddede anılan Komisyonca halkın çoğunluğunun
Türk ya da Rum olarak belirlenmesine göre, Türkiye'ye, ya da Yunanistan'a
verilecektir. 11 Ekim 1922 gününden sonra bu Köye göç etmiş olan halk bu
konuda hesaba katılmayacaktır.
|
Oradan Adalar Denizine dek;
|
|
Meriç yatağı :
|
|
Madde
3 — Karadeniz'den Iran sınırına dek Türkiye'nin
sınırı aşağıdaki biçimde saptanmıştır.
|
|
Birincisi - Suriye ile;
20
Ekim 1921 günü yapılan Fransa - Türkiye Andlaşmasının 8. Maddesinde
tanımlanmış sınır.
İkincisi - Irak ile :
Türkiye ile Irak arasındaki sınır dokuz ay içinde Türkiye ile
Büyük Britanya arasında dostça belirlenecektir.
|
|
Sınır çizgisi konusunda alınacak karara değin, Türkiye
ve Britanya Hükümetleri kesin geleceği bu karara bağlı toprakların bugünkü
durumunda herhangi bir değişiklik ortaya koyacak nitelikte askersel ya da
başka türlü hiç bir eylemde bulunmamayı karşılıklı olarak yükümlenirler.
|
|
Madde 4 — İşbu Andlaşmada anılan sınırlar, bu Andlaşmaya bağlı 1/1000.000
ölçeğindeki haritalar üzerinde çizilmiştir. Andlaşma metni ile haritalar arasında
aykırılık ortaya çıkarsa Andlaşma metni geçerli olacaktır.
|
|
Madde 5 — İkinci Maddenin ikinci fıkrasında yazılı sınırı topraklar
üzerinde çizmekle bir Sınır Çizim Komisyonu görevlendirilecektir. Bu
Komisyon, her Devlet için birer yetkili temsilci olmak üzere, Yunanistan ve
Türkiye yetkili temsilcileri ile, bu hükümetlerce bir üçüncü Devletin
uyrukları içinden, seçilecek bir Başkandan oluşacaktır.
|
|
Söz konusu Komisyon yönetimsel sınırları ve yerel
ekonomik çıkarları, olanak bulunduğu ölçüde, gözönünde tutarak, işbu
Andlaşmadaki tanımları en, yakından izlemeğe her durumda çaba gösterecektir.
|
|
Komisyonun kararları oy çoğunluğu ile alınacak ve bu kararlar
ilgili taraflar için uyulması zorunlu olacaktır.
|
|
Komisyonun harcamaları
ilgili Taraflarca eşit biçimde karşılanacaktır.
|
|
Madde 6 — Bir ırmak ya da akarsuyun, kıyılarıyla değil de, yatağı ile
belirlenen sınıra gelince, işbu Andlaşmanın tanımlarında kullanılan (Cours)
yatak veya (Chenal) kanal terimleri, bir yandan, ulaşıma uygun, olmayan ırmaklarda
su yatağının ya da başlıca kolunun, öte yandan gidiş gelişe uygun, olan
ırmaklarda başlıca ulaşım kanalının orta çizgisi anlamına gelir.
|
|
Bununla birlikte, yatak ya da kanalın olası
değişmelerinde, sınır çizgisinin, yukarıda belirtilen biçimdeki çizgiyi mi
izleyeceğine, yoksa anılan, yatak ya da kanalın işbu Andlaşmanın, yürürlüğe
konulduğu andaki durumuna göre kesinlikle mi belirleneceğine karar vermeğe
Sınır Çizim Komisyonu yetkili olacaktır.
|
|
İşbu Andlaşmada tersine bir hüküm olmadıkça, deniz sınırları
kıyıdan üç milden aşağı uzaklıktaki ada ve adacıkları kapsar.
|
|
Madde 7 — İlgili Devletler Sınır Çizim Komisyonuna görevi için gerekli
her türlü belgeleri, özellikle bugünkü ve eski sınırın çizilmesine ilişkin
tutanakların onaylı örneklerini,
|
eldeki büyük ölçekli tüm haritaları, uzaklıklara ilişkin
bilgileri, düzenlenip yayınlanmamış uzaklık haritalarını ve sınır boyundaki
ırmakların yatak değiştirmesi konusundaki bilgileri vermeyi yükümlenirler.
Türk makamlarının elinde bulunan haritalar, uzaklığa ilişkin bilgiler ve
hatta yayınlanmamış haritalar, işbu Andlaşma yürürlüğe konulur
konulmaz, en kısa süre içinde Komisyon Başkanına İstanbul'da verilecektir.
|
Bundan başka, ilgili Devletler Komisyona tüm
belgelerin, özellikle plânlar ve kadastroların, tapu defterlerinin verilmesi
ve anılan Komisyonun, isteği üzerine, mal ve topraklara ve ekonomik durumlara
ilişkin tüm bilgilerin ve yararlı başkaca bilgilerin sunulması için, yerel
makamlara yönerge vermeği yükümlenirler.
|
Madde 8 — İlgili Devletler Sınır Çizim Komisyonuna, görevlerinin yerine
getirilmesi için gerekli ulaştırma, ev, iş kolu ve gereçlere (direkler, sınır
işaretleri) ilişkin yardımı gerek doğrudan doğruya, gerek yerel makamlar
aracılığı ile yapmayı yükümlenirler.
|
Özellikle Türkiye Hükümeti, gerektiğinde, görevini yapabilmesi
için Sınır Çizim Komisyonuna yardım etmeği, yetenekli teknik personeli
vermeyi yükümlenir.
Madde 9 — İlgili Devletler Komisyonca konulmuş olan nirengi
noktalarını, işaretlerini, direk ya da
sınır işaretlerini korumağı yükümlenirler. :
|
Madde 10 — Sınır işaretleri birbirinden gözle görülebilecek uzaklıklara
yerleştirilecektir. Bunlara numara kon,ulacak, bulundukları yerler ve
numaraları bir harita üzerinde belirtilecektir.
|
Madde 11 — Sınırlamaya ilişkin kesin tutanaklar ve ek haritaları ile
belgelerin asılları üç örnek olarak düzenlenecektir. Bunlardan ikisi ortak
sınıra sahip devletler hükümetlerine verilecek ve .üçüncü örneği ise, işbu
Aııdlaşmayı imza eden devletlere onaylanmış birer örneğini sunacak olan,
Fransa Cumhuriyeti Hükümetine gönderilecektir.
|
Madde 12 — İmroz ve Bozca Adaları ile Tavşan Adaları dışında, Doğu Akdeniz
Adaları ve özellikle Limni, Semendirek, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya
Adaları üzerinde Yunan egemenliğine ilişkin 17/30 Mayıs 1913 günlü Londra
Andlaşmasının beşinci ve 1/14 Kasım 1913 günkü Atina Andlaşmasının on beşinci
Maddeleri hükümleri uyarınca 13 Şubat 1914 günkü Londra Konferansında alınıp
13 Şubat 1914 günü Yunan Hükümetine bildirilen karar, işbu Andlaşmanın
İtalya'nın egemenliği altına konulan ve on beşinci Maddede yazılı olan
Adalara ilişkin hükümleri saklı kalmak koşulu ile doğrulanmıştır. Asya
kıyısından üç milden az uzaklıkta bulunan Adalar, işbu Andlaşmada tersine
hüküm olmadıkça, Türkiye egemenliği altında kalacaktır.
|
Madde 13 — Barışın korunmasını sağlamak amacı ile, Yunan Hükümeti,
Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya Adalarında aşağıdaki önlemlere saygı
göstermeği yükümlenirler :
|
Birincisi : Bu Adalarda hiçbir deniz üssü
ve hiçbir istihkâm kurulmayacaktır.
İkincisi
: Yunan, savaş uçakları ve öteki hava araçlarının Ana-dolu kıyısındaki
topraklar üzerinde uçması yasaklanacaktır.
Buna
karşılık, Türkiye Hükümeti de savaş uçaklarının ve öteki hava araçlarının
sözügeçen Adalar üzerinde uçmasını yasaklayacaktır.
Üçüncüsü : Söz konusu Adalarda Yunan,
Silâhlı Kuvvetleri, silâh altına alınıp yerinde eğitilebilecek olan normal
askersel birlikle ve, tüm Yunanistan topraklarındaki jandarma ve
|
polis sayısı ile orantılı
olacak, bir jandarma ve polis örgütü ile sınırlı kalacaktır.
|
Madde 14 — Türkiye egemenliği altında kalan İmroz ve Bozca Adaları, yerel
yönetim ve kişi ve malların korunması konusunda, yerli elemanlardan oluşan ve
müslüman olmayan yerli halka her bakımdan güven verici özel bir yerel
yönetimden yararlanacaktır. Bu Adalarda güvenlik ve düzen, yukarıda sözügeçen
yerel yönetim eliyle yerli halk arasından toplanan ve yerel yönetimin emrinde
bulunan bir polis tarafından sağlanacaktır.
|
Rum ve Türk nüfus
mübadelesine ilişkin olarak Yunanistan ile Türkiye arasında yapılmış ya da
yapılacak bağıtlar İmroz ve Bozca Adaları halkına uygulanmayacaktır.
|
Madde 15 —Türkiye aşağıda sayılan Adalar üzerindeki tüm hak ve
senetlerinden İtalya yararına vazgeçer : Bugün İtalya'nın işgali altında
bulunan Astampalya (Astropalia), Kodoş (Rhodes), Kalki (Calki), Skarpanto,
Kazos (Casso), Piskopis (Tilos), Misiros (Misyros),
Kalimnos
(Kalymnos), Lcros, Patmos, Lipsos (Lipso), Sombeki (Simi) ve Istanköy (Koş)
Adaları ile bunlara bağlı olan adacıklar ve Meis (Castellorizo) Adası (2
numaralı haritaya bakılması).
Madde 16 — Türkiye işbu Andlaşmada belirlenen sınırları dışındaki tüm
topraklar ile bu topraklardan olup gene bu Andlaşma ile üzerinde kendi
egemenlik hakkı tanınmış bulunanlar dışındaki Adalarda —ki bu toprak ve
Adaların geleceği ilgililerce saptanmış ya da saptanacaktır- her ne nitelikte
olursa olsun, sahip olduğu tüm hak ve senetlerden vazgeçtiğini açıklar.
İşbu Maddenin hükümleri komşuluk nedeniyle Türkiye ile ortak
sınırı bulunan ülkeler arasında kararlaştırılmış ya da kararlaştırılacak olan
özel hükümleri bozmaz.
|
Madde 17 — Türkiye'nin Mısır ve Sudan üzerindeki tüm hukuk ve senetlerinden
vazgeçmesine ilişkin hüküm 5 Kasım 1914 gününden başlayarak geçerlidir.
|
Madde 18 — Mısır’dan alınan vergi karşılık gösterilerek sağlanan Osmanlı
istikrazlarına, yani 1855, 1891, 1894 istikrazlarına ilişkin tüm bağlantı ve
yükümlerden Türkiye aklanmıştır. İşbu üç istikraz taksitleri için. Mısır’ın
yaptığı yıllık ödemeler bugün Mısır Borçları taksitlerinin bir parçasını
oluşturduğundan, Mısır Osmanlı Genel Borçlarına ilişkin öteki tüm yükümlerden
aklanmıştır.
|
Madde 19 — Mısır Devletinin tanınmasından doğan sorunlar, ilgili devletler
arasında sap!anacak koşullara göre sonradan kararlaştırılacak hükümlerle
çözümlenecek ve Türkiye’den ayrılan topraklara ilişkin, olan Andlaşma
hükümleri Mısır Devletine uygulanmayacaktır.
|
Madde 20 — Türkiye, Britanya Hükümetince Kıbrıs'ın 5 Kasım I914'te
açıklanan ilhakını tanıdığını bildirir.
|
Madde 21 — 5 Kasım 1914 tarihinde Kıbrıs Adasında yerleşmiş olan Türk
uyrukları, yerel yasanın belirlediği koşullara göre, İngiltere uyrukluğuna
geçecek ve böylece Türk uyrukluğunu yitireceklerdir. Bununla birlikte, bu
Türkler, isterlerse, bu Andlaşmanın yürürlüğe konulmasından bağlayarak iki
yıllık bir süre içinde, Türk uyrukluğunu seçebileceklerdir. Bu durumda, seçme
haklarını kullandıkları günü izleyen on iki ay içinde Kıbrıs Adasından
ayrılmak zorunda kalacaklardır.
|
İşbu Andlaşmanın yürürlüğe konulması günü Kıbrıs
Adasında yerleşmiş bulunup da, yerel yasanın belirlediği koşullara uyularak
yapılan işlem üzerine, o gün İngiltere uyruklusunu edinmiş ya da edinmek
üzere bulunmuş olan Türk uyrukları da bu nedenle Türk uyrukluğunu
yitireceklerdir.
|
Şurası da kararlaştırılmıştır ki, Kıbrıs Hükümeti,
Türkiye Hükümetinin izni olmaksızın Türk uyrukluğundan başka bir uyrukluğu
edinmiş olan kimselere İngiltere uyrukluğu tanımayı reddetmek yetkisine sahip
olacaktır.
|
Madde 22 — Türkiye, 27. Maddenin genel bükümlerini bozmamak koşulu ile, 18
Ekim 1912 günlü Lozan Andlaşması ve ona ilişkin Bağıtlar gereğince, her ne
nitelikte olursa olsun, Trablusgarp (Libya) üzerinde sahip olmuş bulunduğu
tüm hak ve ayrıcalıkların kesinlikle kaldırılmış olmasını tanıdığını açıklar.
|
2. ÖZEL HÜKÜMLER
|
Madde 23 — Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar Rejimine ilişkin bugün
yapılmış Sözleşmede açıklandığı üzere, Çanakkale Boğazında, Marmara Denizinde
ve Karadeniz Boğazında denizden ve havadan, gerek barış, gerek savaş
zamanlarında özgürce geçiş ve gidiş
- geliş ilkesini kabul ve açıklama konusunda anlaşmışlardır. Bu
Sözleşme, buradaki Yüksek Bağıtlı Taraflar için, işbu Andlaşmada yazılmış
olsa idi onun sahip olacağı güç ve değerin tıpkısına sahip olacaktır.
|
Madde 24 — İşbu Andlaşmanın 2. Maddesinde belirtilen sınırın rejimine
ilişkin olarak bugün yapılan özel Sözleşme, onun Bağıtlı Yüksek Tarafları
için, bu Andlaşmadaki güç ve değerin tıpkısına sahip olacaktır.
|
Madde 25 — Türkiye kendisi ile yanyana savaşmış Devletler ile öteki
bağıtlı Devletler arasında yapılan Barış Andlaşmaları ve ona ek Sözleşmelerin
geçerliğini tanımağı ve eski Almanya İmparatorluğu, Avusturya, Macaristan ve
Bulgaristan toprakları ile ilgili olarak alınmış ya da alınacak kararları
kabul etmeği ve böylece belirlenecek sınırları içindeki yeni Devletleri
tanımağı yükümlenir.
|
Madde 26 — Türkiye şimdiden Almanya'nın, Avusturya'nın, Bulgaristan’ın,
Yunanistan'ın, Macaristan'ın, Polonya'nın, Romanya'nın, Sırp - Hırvat -
Sloven Devleti ve Çek - Slovakya Devletinin sınırlarını, işbu sınırların 25.
Maddede anılan Andlaşmalar ya da ek tüm Sözleşmelerle saptanmış ya da
saptanacağı biçimde tanıdığını ve kabul ettiğini açıklar.
|
Madde 27 — Türkiye Hükümeti ya da Türkiye makamlarınca, Türkiye toprakları
dışımla, işbu Andlaşmayı imzalayan öteki Devletlerin egemenliği altında ya da
koruyuculuğunda bulunan toprakların yurttaşları ile Türkiye'den ayrılan
toprakların yurttaşları üzerinde siyasal, yasama ya da yönetimsel konularda,
her ne nedenle olursa olsun, hiçbir yetki ya da yargı hakkı kullanılmayacaktır.
|
Şurası da kararlaştırılmıştır ki, İslam dini makamlarının dinsel
yetkilerine bir zarar gelmemektedir.
|
Madde 28 — Bağıtlı Yüksek Taraflar Türkiye'de Kapitülasyonların tümü ile
kaldırılmasını, her biri kendisi ile ilgili olarak, kabul ettiklerini
açıklarlar.
|
Madde 29 — Fransız uyruklu Faslılar ve
Tunuslular Türkiye'de öteki Fransız uyruklarına uygulanan rejimin, her
bakımdan tıpkısına bağlı olacaklardır.
|
||
Trablusgarp ve Bingazi
halkı Türkiye'de öteki İtalyan, uyruklarına uygulanan rejimin her bakımdan
tıpkısına bağlı olacaktır.
|
||
Bu Madde, kökeni Tunuslu,
Trablıısgarpb ve Faslı olupta Türkiye'de yerleşmiş bulunanların uyrukluğu
konusunda bir hüküm ortaya koymaz
|
||
Karşılık olarak, Türk
uyrukları da, 1. ve 2. Fıkra hükümlerinden yararlanan halkın yaşadığı
ülkelerde, Fransa ve Italya'daki rejimlerin, tıpkısından yararlanacaklardır.
|
||
Birinci
Fıkradaki hükümlerden halkı yararlanan ülkelerden gelen ya da bu
ülkelere yollanan inalların Türkiye'de
bağlı olacağı rejim ile buna karşılık Türkiye'den
gelen ya da Türkiye'ye
yollanan malların söz konusu
ülkelerde bağlı olacağı rejim Fransa Hükümeti ile Türkiye Hükümeti arasında
bir anlaşma ile belirlenecektir.
|
||
KESİM : II
UYRUKLUK
|
||
Madde 30 — İşbu Andlaşma
hükümleri uyarınca Türkiye'den ayrılan topraklarda yerleşmiş Türk uyrukları
kendiliğinden ve yerel yasaların koşulları içinde bu toprakların geçtiği
Devletin uyruğu olacaklardır,
|
||
Madde 31 — 18 yaşını
geçmiş olup da 30. Madde hükümleri uyarınca Türk uyrukluğunu yitiren ve kendiliğinden yeni bir uyrukluk
kazanan kişiler, işbu Andlaşma
yürürlüğe konulduğu günden başlayarak, iki yıllık süre içinde Türk
uyrukluğunu seçmek hakkına sahip olacakdır.
|
||
Madde 32 — İşbu Andlaşma
gereğince Türkiye'den ayrılan topraklarda yerleşmiş ve bu topraklardaki
halkın çoğunluğundan soy bakımdan ayrı olan 18 yaşını geçmiş kişiler, bu
Andlaşmanın yürürlüğe konulması gününden başlayarak iki yıllık süre içinde,
halkının çoğunlu-kendi soyundan olan Devletlerden birinin uyrukluğunu, o Devletin
izni koşulu ile, seçebileceklerdir.
|
||
Madde 33 — 31 ve 32.
Maddeler hükümleri gereğince seçme haklarını kullanan kişiler bunu izleyen 12
ay içinde konutlarını seçme hakları lehine kullandıkları devlet topraklarına
geçirmek zorundadırlar.
|
||
Bu kişiler, seçme
haklarını kullanmadan öııce oturdukları öteki eviçtin, topraklarında sahip
bulundukları taşınmaz malları elde tutakta serbest olacaklardır.
|
||
Bu kişiler
her tür taşınır mallarını birlikte götürebileceklerdir, undan dolayı
kendilerine ne çıkarma, ne sokma için hiç bir harç ya da resim
yüklenmeyecektir.
|
||
Madde 34 — İşbu Andlaşma
hükümleri gereğince Türkiye'den ayrılan bir yerin yerli halkından 18 yaşını
geçmiş olan ve işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulduğu sırada yabancı ülkelerde
yerleşmiş bulunan Türk uyrukları, Türkiye'den ayrılan ülkeleri yöneten
hükümetler ile Yahudilerinin yerleşmiş bulundukları ülkelerin hükümetler
arasında yapılmasına gerek
|
X
görülebilecek anlaşmalar
saklı tutulmak üzere, soyları bakımından bu topraklar halkının çoğunluğuna
ilintili olmaları ve o toprakları yöneten hükümet de buna izin vermesi koşulu
ile, asıl halkından bulundukları topraklarda yürürlükte olan uyrukluğu
edinmekte seçme hakkına sahiptirler. Bu seçme hakkı, işbu Andlaşmanın
yürürlüğe konulması gününden başlayarak, iki yıllık süre içinde kullanılır.
|
|
Madde 35 — Bağıtlı
Devletler işbu Andlaşmada, ya da Almanya, Avusturya, Bulgaristan ya da
Macaristan ile yapılan Barış Andlaşmalarında ya da Türkiye dışındaki Bağıtlı
Devletler ile ya da onlardan biri ile Rusya arasında ya da kendi aralarında
yapılmış bir Andlaşmada açıklanan ve ilgililere kendileri için edinilmesi
olanağı bulunan her hangi bir başka uyrukluğu edinme izni veren seçme
hakkının kullanılmasına hiçbir biçimde karşı gelmemeğ yükümlenirler.
|
|
Madde 36 — İşbu Kesim
hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ulun tüm konularda evli kadınlar
kocalarının ve 18 yaşından aşağı olan çocuklar da ana babalarının bağlı
oldukları koşullara uyacaklardır.
|
|
KESİM :III
AZINLIKLARIN KORUNMASI
Madde 37 — Türkiye,
38.den 48.e dek Maddelerde belirtilen hükümlerin temel yasalar [Les Lois
fondamentales] olarak tanınmasını ve hiç bir yasa, hiç bir yönetmelik ve hiç
bir resmi işlemin bu hükümlerle çelişkili ya da onlara aykırı olmamasını ve
biç bir yasanın, hiç bir yönetmeliğin ve hiçbir resmi işlemin söz konusu
hükümlere üstün sayılmamasını yükümlenir.
|
|
Madde 38 — Türkiye
Hükümeti, doğum, milliyet, dil, soy, ya da din ayırtetmeksizin, Türk halkının
tümünün yaşam ve özgürlüklerimi, en geniş biçimde, korumayı yükümlenir. :
|
|
Türkiye'nin
tüm halkı, kamu düzeni ve genel ahlak ile bağdaşmazlık göstermeyen her din,
mezhep ya da inanışın gerek genel, gerçjc ö/el biçimde özgürce kullanılması
hakkına sahip olacaktır. Müslüman olmayan azınlıklar, Türkiye Hükümetince
ulusal savunma ya ila kamu düzeninin, korunması için ülkenin her yerinde ya
da bir bölümünde alınan ve tüm Türk yurttaşlarına uygulanan önlemler saklı
kalmak koşulu ile, dolaşım ve göç özgürlüğünden bütünü ile
yararlanacaklardır.
|
|
Madde 39 — Müslüman
olmayan azınlıklara mensup Türk yurtdaşları Müslümanlarla özdeş medeni ve
siyasal haklardan yararlanacaklardır.
|
|
Türkiye'nin tüm halkı, din ayırtedilmeksizin, yasa önünde eşit
olacaktır.
|
|
Din, inanç
ya da mezhep farkı hiçbir Türk Yurtdaşının medeni ve siyasal haklardan
yararlanmasına ve özellikle genel hizmetlere kabulüne, memurluğa ve yukarı
derecelere ulaşmasına, ya da çeşitli meslekleri ve sanatları yapmasına bir
engel sayılmayacaktır.
|
|
Herhangi
bir Türk yurtdaşının gerek özel ya da ticaret ilişkilerinde, gerek din, basın
ya da her türlü yayın konusunda ve gerek toplantılarda herhangi bir dili
serbestçe kullanmasına karşı hiçbir sınır konulmayacaktır.
|
|
i
Resmi dilin varlığı kuşkusuz olmakla
birlikte, Türkçeden başka dil
ile konuşan Türk
yurttaşlarına yargıçlar önünde
kendi dillerini sözlü olarak
kullanabilmeleri için gerekli
kolaylıklar
gösterilecektir.
|
||
Madde 40 — Müslüman olmayan azınlıklara ilintili olan Türk yurttaşları
hukuk bakımından ve fiilen öteki Türk yurttaşlarına uygulanan işlemlerin ve
sağlanan güvencelerin tıpkısından yararlanacaklar ve özellikle, harcamaları
kendilerince yapılmak üzere, her türlü yardım, dinsel ya da sosyal kurumları,
her türlü okul ve benzeri öğretim ve eğitim kurumları kurma, yönetme ve
denetleme ve buralarda kendi dillerini özgürce kullanma ve dinsel ayinlerini
serbestçe yapına bakımından eşit bir hakka sahip bulunacaklardır.
|
||
Madde 41 — Genel öğretim konusunda Türk Hükümeti, Müslüman olmayan
yurttaşların önemli bir oranda yerleşmiş oldukları kentler ve kasabalarda, bu
Türk yurttaşlarının çocuklarının ilk okullarda kendi dilleriyle öğretim
görmelerini sağlamak üzere, gerekli kolaylığı gösterecektir. Bu hüküm Türk
Hükümetinin söz konusu okullarda Türk dilinin öğretilmesini zorunlu kılmasına
engel olmayacaktır.
|
||
Müslüman olmayan azınlıklara ilintili Türk
yurtdaşlarının önemli oranda bulundukları kentlerde ya da kasabalarda, bu
azınlıklar Devlet bütçesi Belediye ya da benzeri bütçelerde eğitim, din, ya da
yardım amacıyla genel gelirlerden verilecek paralardan yararlanma ve ödenek
ayrılması konusunda hakça bir pay alacaklardır. Söz konusu paralar ilgili
kurumların, yetkili temsilcilerine ödenecektir.
|
||
Madde 42 — Türkiye Hükümeti Müslüman olmayan azınlıkların aile ya da kişi
statüleri konusunda, bu sorunların sözügeçeıı azınlıkların törelerine göre
çözümlenmesine uygun her türlü hükümleri koymayı kabul eder
|
||
İşbu hükümler Türkiye Hükümeti ile ilgili azınlıklardan her
birinin eşit sayıda temsilcilerinden oluşan özel Komisyonlarda
düzenlenecektir. Anlaşmazlık olursa, Türkiye Hükümeti ile Milletler Cemiyeti
Meclisi, birlikte, Avrupalı hukukçular arasından bir üst hakem atayacaktır.
Türkiye Hükümeti söz konusu azınlıkların Kiliseleri,
Havraları, mezarlıkları ve öteki dinsel kurumlarına her türlü koruyuculuğu
göstermeyi yükümlenir. Bu azınlıkların bugün Türkiye'de bulunan Vakıflarına
ve dinsel ve yardım kurumlarına her türlü kolaylığı gösterecek ve izinleri
verecek ve yeni dinsel ve yardım kurumları kurulması için, benzeri öteki özel
kurumlara sağlanmış olan gerekli kolaylıklardan hiçbirini esirgemeyecektir.
Madde 43 — Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk yurttaşları,
inançlarına aykırı ya da dinsel ayinlerini bozucu herhangi bir işlem yapmaya
zorlanamayacakları gibi, hafta tatilleri gününde Mahkemelerde hazır
bulunmaktan ya da herhangi bir yasal işlemin yapılmasından kaçınmaları
nedeniyle, onların hiç bir hakkı ortadan kalkmayacaktır. Bununla birlikte, bu
hüküm söz konusu Türk yurttaşlarının, kamu düzeninin korunması bakımından,
öteki tüm Türk yurttaşlarının bağlı olduğu yükümlerden bağışık kılmayacaktır.
|
||
Madde 44 — Türkiye, işbu Kesimin yukarıdaki Maddelerinin, Türkiye'nin
Müslüman olmayan azınlıklarına ilişkin bulunduğu ölçüde, uluslararası toplumu
ilgilendirici nitelikte yükümler getirdiğini ve onların Milletler Cemiyetinin
güvencesi altına konulmasını kabul eder. İşbu hükümler Milletler Cemiyeti
Meclisindejçoğunhıjkta ahsan, bir karar olmaksızın değiştirilemeyecektir.
Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya ve Japonya Milletler Cemiyeti
|
||
Meclisinde işbu Maddeler konusunda,
yöntemine uygun biçimde, çoğunlukla kabul edilecek olan her hangi bir
değişikliği reddetmemeyi bu Andlaşma ile yükümlenirler.
|
||
Türkiye, Milletler Cemiyeti Meclisi üyelerinden her
birinin bu yükümlülüklerden her hangi birine aykırılık olması ya da olma
tehlikesi üzerine, buna Meclisin dikkatini çekmeğe yetkili olacağını ve
Meclisin, duruma göre, uygun ve etkin sayılacak bir davranışta
bulunabileceğini ve yönerge verebileceğini kabul eder.
Bundan başka, Türkiye, işbu Maddelere
ilişkin hukuksal ya da edimsel sorunlarda, Türkiye Hükümeti ile bağıtlı öteki
devletlerden her hangi biri ya da Milletler Cemiyeti Meclisi üyelerinden her
hangi bir devlet arasında görüş ayrılığı ortaya çıkınca bu anlaşmazlığın,
Milletler Cemiyeti Andlaşmasının 14. Maddesi uyarınca, uluslararası nitelikte
bir anlaşmazlık gibi sayılmasını kabul eder.
Türkiye Hükümeti bu türden olan her hangi bir
anlaşmazlığın, öteki Taraf istemde bulunursa, uluslararası Daimi Adalet
Divanına götürülmesini kabul eder. Daimi Divan kararı istinaf edilemeyip
Milletler Cemiyeti Andlaşmasının 13. Maddesi uyarınca verilmiş bir kararın
güç ve hükmünün tıpkısına sahip olacaktır.
Başkent.Edu.Tr Sitesinden Alıntıdır. |
Follow @AlpWebSite
Bizi Takip Edin
Tweetle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder