25 Mayıs 2019 Cumartesi

İstanbul BB Başkan seçim iptali kararı-1




İSTANBUL BB BAŞKAN SEÇİMİNİN GEREKÇELİ İPTAL KARARI-1

AKP Tarafından YSK'na verilen itiraz dökümanı

- K A R A R -
Adalet ve Kalkınma Partisi adına Genel Başkan Yardımcısı Seçim İşleri Başkanı Ali
İhsan YAVUZ tarafından Kurulumuz Başkanlığına verilen 16/04/2019, 20/04/2019 ve 22/04/2019 tarihli aynı içerikli dilekçelerde; 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin, Anayasanın 79, 2972 sayılı Kanunun 25 ve 29. maddeleri ile 298 sayılı Kanunun 14, 110, 112 ve 130. maddeleri gereğince seçimin neticesine müessir olaylar ve haller sebebiyle iptali ve yenilenmesini istedikleri, bu doğrultuda; 
1- Seçimin Dürüstlüğü;
a)            Seçimlerin dürüstlüğü ve güvenliği ile ilgili yasa metinlerinin içinde teknik ayrıntı gibi gözüken bazı hükümler, demokratik bir seçimin kaderi üzerinde ana ilkeler kadar etkili olabildiği, bu bağlamda seçmen iradesinin belirlenmesinde herhangi bir kuşku ve hataya, seçim sonuçlarıyla ilgili olarak kamuoyunda uyanabilecek şüphe ve endişelere imkân bırakmamak gerektiği, 
b)            Anayasanın 67 ve 79. maddelerinde, seçimlerin yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılması ilkesinin benimsendiği, Anayasanın 79. maddesinde geçen “yolsuzluk” deyiminin seçimlerle ilgili tüm kanuna aykırılıkları ifade için kullanılan bir kavram olduğunda kuşkuya yer olmadığı, 
2- Büyükşehir Belediye Başkanlığının Seçim Çevresi; 
2972 sayılı Kanunun 4. maddesine göre, büyükşehir belediye başkanının seçiminde seçim çevresinin büyükşehir belediye sınırlarından oluştuğu, dolayısıyla çoğunluk sistemine göre yapılan büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde (1) oyun bile seçim sonucuna doğrudan etkisinin ne derece önemli olduğunun ortada olduğu, 
3- Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde iptale yetkili mercii; 
Büyükşehir belediye başkanlığı seçimleriyle ilgili ilçe birleştirme tutanaklarını birleştirerek, il tutanağını düzenlemek ve seçim sonucunu belirlemek görev ve yetkisinin il seçim kurullarına ait olduğu, bu nedenle gerek olağan, gerekse olağanüstü itiraz yoluyla büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinin iptaline karar verme yetkisinin doğrudan Yüksek Seçim Kuruluna ait olduğu, 
4- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinin neticesine müessir olaylar ve haller (genel olarak özetlenmiş); 
İstanbul’un 39 ilçesinde 31.280 sandıkta yapılan oy verme işlemleri sonrasında hazırlanan sandık sonuç tutanaklarının ve oy sayım ve döküm cetvellerinin düzenlenmesinde ve oyların sandık sonuç tutanaklarına geçirilmesi sırasında seçim sonuçlarıyla ilgili olarak maddi hatalar ve usulsüzlükler yapıldığı, bu usulsüzlükleri il ve ilçe seçim kurullarına yaptıkları itiraz dilekçelerinde belirttikleri ve sandıklardaki tüm oyların sayılmasının seçimin dürüstlüğü adına zorunluluk olduğunun belirtildiği, il ve ilçe seçim kurullarının yaptıkları itirazları inceleyerek kısmen kabul kısmen ret kararları verdiği, bazı ilçe seçim kurullarının (Çatalca, Çekmeköy, Maltepe, Silivri, Ataşehir 2, Kartal 2) geçersiz oylar dâhil tüm sandıkların yeniden sayılmasına karar verdiği, bazı ilçe seçim kurullarının ise sadece geçersiz oyların sayılmasına karar verdiği, ret kararı veren ilçe seçim kurullarının kararına karşı İstanbul İl Seçim Kuruluna başvurdukları, İstanbul İl Seçim Kurulunun geçersiz oyların sayılması taleplerini haklı bularak o ilçe seçim çevresindeki tüm geçersiz oyların sayılmasına karar verdiği, 
Diğer bir husus olarak; 
Seçmen olamayacağı açıkça hüküm altına alınan kısıtlı bulunan kişilerin oy kullandığı, 
Seçmen olamayacağı açıkça hüküm altına alınan kamu hizmetinden yasaklı bulunan kişilerin oy kullandığı, 
Seçmen listesine kayıtlı olmakla birlikte nüfus kayıtlarında ölü olan seçmenlerin yerine oy kullanıldığı,
Bazı seçmenlerin hem cezaevi seçmen listesinde, hem de asıl ikametgâhına ait yerleşim yerinin bulunduğu seçim çevresindeki seçmen listelerinde kayıtlı olduğu, 
Bazı seçmenlerin, Türkiye’nin herhangi bir yerinde hükümlü olarak cezaevinde bulunmasına rağmen İstanbul’da seçmen olarak gözüktüğü, 
Bazı seçmenlerin ise, Türk Medeni Kanununun 22. maddesine aykırı olarak yerleşim yeri adreslerinin cezaevi olarak gösterildiği, 
Seçmen listesinde yapılan bütün maddi hatalar ve/veya kasti yanlışlıklar ve kanuna aykırılıklar sebebiyle gerçek durumu tespit edilemeyen şüpheli oy sayısının 300.000’den fazla olduğu, bu sayının Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi adayları arasındaki fark olan 13.742 (Oy farkının yaklaşık 20 katı)'den fazla olduğu, 
298 sayılı Kanunun 130. maddesinde yer alan “…seçimin neticesine müessir olaylar ve haller sebebiyle yapılan itirazlar…” ifadesinden, sadece sandık kurullarının oy verme günü yürüttükleri iş ve işlemler ile seçim sonrası oy sayım ve döküm işlemlerinden ibaret olmadığı, doğrudan seçimin sonucuna tesir edecek olaylar ve hallerin olması ve gerçekleşmesi halinde, seçimin neticesine müessir görüldüğü takdirde, bu tür itirazların incelenebileceğinin açık olduğu, 
Seçim Takvimine göre yürütülen seçmen kütükleri ve sandık kurullarının oluşumuna yönelik yapılan işlemler ile bu yönde verilen kararlar seçimin ve seçim sonucunun ana unsurunu oluşturduğu, bu denli önemli olan ve seçimin sonucuna doğrudan etki eden işlemlerin olağanüstü itiraz kapsamında ele alınmasının gerektiği, kanun ve usule aykırı tüm işlemlerin seçimin sonucunu doğrudan şüphe altında bırakacak nitelikte etki yaptığından ve seçimlerin dürüstlüğüne gölge düşürdüğünden, kamuoyu vicdanının seçimlere yönelik güven duygusunun devamı için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptalinin gerekli olduğu, 
İstanbul’da 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde 31.280 sandıkta gerek itirazlar noktasında gerekse de sandık kurulu üyelerinin ve müşahitlerinin tespit ettiği maddi hata, usulsüzlük ve hileli işlemlerin bazılarının değerlendirilmesinden; 
4.a) İstanbul İl Seçim Kuruluna yapmış oldukları itirazlarının kabulü neticesinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ait geçersiz oy pusulalarının sayımı kararı sonrasında birçok usulsüzlükler tespit edildiği, 

Örneğin: 
Kadıköy 3. İlçe Seçim Kurulunun 3267 nolu sandığında 1 adet oy pusulası zarftan çıkmamış olup, bu hususa ilişkin 04/04/2019 tarihli, 2019/33 sayılı tutanak düzenlendiği, 
Kadıköy 3. İlçe Seçim Kurulunun 3021, 3024, 3027, 3028, nolu sandıklarda 1’er adet İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait geçersiz oy pusulası torbadan çıkmadığı, bu hususa ilişkin 06/04/2019 tarihli tutanağın düzenlendiği, 
Kadıköy 3. İlçe Seçim Kurulunun 3158 nolu sandıkta 16 adet oy zarftan çıkmadığı, bu hususa ilişkin 2019/94 sayı 10/04/2019 tarihli tutanağın düzenlendiği, bu konu ile ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, 2019/68873 soruşturma sayılı dosya ile soruşturmanın devam ettiği, 
Kadıköy 2. İlçe Seçim Kurulunun 2075 nolu sandığında, sandık kurulu başkanı tarafından iki farklı İstanbul Büyükşehir Başkanlığı sandık sonuç tutanağının düzenlendiği, bu tutanaklardan birinde Adalet ve Kalkınma Partisinin oyu 1 (bir) olarak yazılmışken, diğerlerinin oyu ise 76 (yetmiş altı) olarak yazıldığı, 
Kadıköy 3. İlçe Seçim Kurulunun 3329 nolu sandığında İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığına ait 4 oy pusulasının torbada bulunmadığı hususuna ilişkin 2019/58 sayı, 06/04/2019 tarihli tutanağın düzenlendiği, 
Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulunun 1007, 1039, 1050, 1113, 1121, 1230, 1283, 1285, 1293, 1310 nolu sandıklarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine ait geçersiz oyların torbada bulunmadığı, 2019/36 nolu 04/04/2019 tarihli kararı ile tespit edildiği, 
Gaziosmanpaşa 1. İlçe Seçim Kurulunun 1027 ve 1319 numaralı sandıklarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait 1 adet geçersiz oy pusulasının torbada bulunmadığı hususuna ilişkin tutanak düzenlendiği,
Arnavutköy İlçe Seçim Kurulunun 1104 numaralı sandığında, sandık sonuç tutanağında 31 adet geçersiz oy pusulasının yazılı olduğu belirtilmesine rağmen, oy torbasında 11 adet geçersiz oy pusulasının bulunduğunun görüldüğü, ancak 20 adet oy pusulasının bulunmadığının görüldüğü 07/04/2019 tarihli tutanakta tespit edildiği, 
Çekmeköy İlçe Seçim Kurulunun 1287 nolu sandığında sandık sonuç tutanağında 13 adet geçersiz oy yazılı olmasına rağmen, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait geçersiz oy pusulalarının torbada bulunmadığı 05/04/2019 tarihli tutanakta tespit edildiği, 
4.1) Oy sayım ve döküm cetvellerinde önemli usulsüzlükler yapıldığı,  
Yüksek Seçim Kurulu SEÇSİS kayıtları incelendiğinde görüleceği üzere, oy sayım ve döküm cetvellerinde önemli usulsüzlükler yapıldığı, 5.388 mühürsüz, 694 adet imzasız, 214 adet boş, 498 eksik, 919 adet rakam belirtilmemiş, 1.135 adet sayısı eksik oy sayım ve döküm cetvelinin söz konusu olduğu, 
298 sayılı Kanunun denetim ve kontrol mekanizmasının ana unsuru ve temelinin oy sayım döküm cetvelleri olduğu, dolayısıyla oy sayım döküm cetvellerinin hukuken tam ve eksiksiz olması seçimin sıhhat şartı olduğu, İstanbul seçimlerinde 8.848 adet usulsüz düzenlenmiş oy sayım ve döküm cetvelinin, 1.000.000’u aşkın seçmenin kullandığı oyun hukuki akıbetinin belirsizliğine yol açtığı, 
Yüksek Seçim Kuruluna yaptıkları itiraz başvurusu üzerine 09/04/2019 tarihli karar doğrultusunda, yeni oy sayımı yapılan 57 sandıktaki seçim torbalarının bir kısmından da oy sayım ve döküm cetvellerinin çıkmadığının görüldüğü, toplam 57 sandıktaki oy sayım ve döküm cetvellerinin usulüne uygun olmadığından, bu sandıkların yeniden sayılmasına karar verilmesi iddialarının haklı olduğunu gösterdiği, 
Örneğin; Gaziosmanpaşa 1. İlçe Seçim Kurulunca 1279 nolu sandıkta mühürlü oy torbası açılmak suretiyle yapılan yeni sayım sonucu düzenlenen tutanakta, (ek 3) önemli hukuka sonuçları olan tespitlerde bulunulmuştur. Tutanağa göre, “torba içerisinde başkanlığımıza teslim edilen imzalı seçmen listesi, tutanak defteri, iki adet evet mührü ve sandık kurulu mührü dışında torbada bulunması gereken sandık sonuç tutanakları, sandık başında yapılan sayım ve döküm cetvelleri ve sandık seçmen listesini gösteren ve sandık alanına asılan sandık seçmen listesinin bulunmadığı, torba içerisinde sadece zarflar ve oy pusulalarının olduğu tespit edilerek, partilerin aldığı oylar” tespit edildiği, 
Örneğin; Başakşehir 1. İlçe Seçim Kurulunca yeniden sayımı yapılan 1025 ve 1338 sayılı sandıklardan” imzalı seçmen listesi, tutanak defteri, iki adet evet mührü ve sandık kurulu mührü, sandık sonuç tutanakları ve oy sayım döküm cetvelinin başkanlığımızca teslim alındığından, torba içerisinde zarflar ve oy pusulalarının olduğu tespit edilerek, partilerin aldığı oylar yukarıdaki şekilde sisteme işlenmesine…” karar verildiği, bu tespitten, oy torbalarında olması gereken imzalı seçmen listesi, sandık sonuç tutanakları ve sayım döküm cetvelinin çıkmadığı anlaşıldığı, 
Keza, Avcılar 2. İlçe Seçim Kurulunun 2371 numaralı sandığında, sandık sonuç tutanağında 10 adet geçersiz oy pusulası yazılı olmasına rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait geçersiz oy pusulasının torbada bulunmadığı, çuvalın içerisinden çıkan geçersiz oy sayısının sandık sonuç tutanağı ile uyumlu olmadığı, çuvalın içerisinden sandık seçmen listesi, sayım döküm cetveli ile sandık sonuç tutanağının suretinin çıkmadığının 10/04/2019 tarihli tutanak ile tespit edildiği, 
Bir kısım sandıklarda oy kullanan seçmenlerin imzasını taşıması gereken onaylı sandık seçmen listesinin, oy sayımı ve döküm cetvelinin ve sandık sonuç tutanaklarının hiçbirinin bulunmadığı, sadece zarflar ve oy pusulalarının bulunduğu bir seçim torbasında, 
Oyların kim tarafından kullanıldığı, 
Gerçekte o sandık seçmenlerince mi yoksa başka kimseler tarafından mı kullanıldığı, 
298 sayılı Kanuna göre oy kullanması mümkün olmayan kimselerin oy kullanıp kullanmadığı, 
Bir kimsenin birden fazla kişi yerine oy kullanıp kullanmadığı, 
Sandık kurulunca tutanak defterine işlenip kayıt altına alınması gereken hususların usulüne uygun olup olmadığı, 
Sayım döküm ve tutanağa geçirme işlemlerini bir itiraz vukuunda seçim kurulları ile Yüksek Seçim Kurulu tarafından hukuken denetime elverişli kılan belgelerin hiçbirinin olmadığı, 
şeklindeki hususların açıkça kanuna aykırılık oluşturduğu, bu durumun seçimlerin
sonucuna doğrudan etki eden ve seçimlerin iptalini gerektiren müessir bir hal olduğu, 
4.2) Oy sayım ve döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları arasında usulsüzlükler olduğu, 
İlçe seçim kurullarına yaptıkları itiraz dilekçelerinde belirtilen sandıklarda Adalet ve Kalkınma Partisi lehine çıkan oyların, oy sayım ve döküm cetvelinde sandık sonuç tutanağına geçirilirken eksik yazıldığı ve bu hataların ilçe birleştirme tutanaklarına yansıdığı, 
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde, kasten veya sehven yapılan hatalar sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisinin geçerli oyları gerçekte aldığı geçerli oylardan az, Cumhuriyet Halk Partisinin de gerçekte aldığı oylardan fazla oy almış gibi gösterildiği, bu durumun seçim neticesinde müessir bir hal teşkil ettiği, 
Örneğin; Arnavutköy İlçesinde 1487 numaralı sandıkta sandık kurulunca müşahitlerine verilen sandık sonuç tutanağında, Adalet ve Kalkınma Partisi oyunun 182, Cumhuriyet Halk Partisinin oyu 87 iken, sandık kurulunca düzenlenen ve torbaya konulan sandık sonuç tutanağında ise Adalet ve Kalkınma Partisi oyunun 1, Cumhuriyet Halk Partisi oyunun ise 182 yazılarak sonucun değiştirildiği ve aldatmaya yönelik iki farklı sandık sonuç tutanağı hazırlandığı, 
Avcılar İlçesinde; 1017, 1029, 1193, 1278, 1281, 1306, 2019, 2032, 2095, 2188, 2189, 2212, 2257, 2262 numaralı sandıklarda toplamda Adalet ve Kalkınma Partisine 401 oyun eksik, Cumhuriyet Halk Partisine 15 oy fazla yazıldığı, 
Bağcılar İlçesinde; 3106, 3119, 3311, 3299, 2309, 2320, 1032, 1056, 1088, 2230, 2191, 2175, 2132, 2106, 2109, 2091, 2041, 1315, 4052, 4046, 4044, 3374, 3368, 4098, 4188,
4237, 4313, 4102, 4129, 2012, 1246, 1283, 3343, 2328, 3023 numaralı sandıklarda toplamda Adalet ve Kalkınma Partisine 1581 oyun eksik yazıldığı, 
Bayrampaşa İlçesinde; 2025, 2068, 2028, 2114, 2010, 1208, 2121, 2257, 1060, 1059, 2256 numaralı sandıklarda Adalet ve Kalkınma Partisine 418 oyun eksik yazıldığı, 
4.3) Sandık sonuç tutanaklarının 298 sayılı Kanuna ve 138 sayılı Genelgeye aykırı olarak düzenlendiği,  
298 sayılı Kanunun 105. maddesine göre, sandık kurulunca düzenlenecek sandık sonuç tutanakları, 101 ve 102. maddelerinde belirtildiği şekilde sebepler açıkça belirtilmek suretiyle düzenlenmek zorunda olunduğu, nitekim kanun koyucunun bu hususları sıkı şekilde kurallara bağlaması ve ayrıntılı olarak düzenlemedeki amacının seçim sonuçlarının ve dolayısıyla seçmen iradesinin doğru ve her türlü kuşkudan uzak bir biçimde tespitini en sağlıklı şekilde sağlamak olduğu, 
Oysa itiraza konu sandık sonuç tutanakları incelendiğinde oy pusulalarının geçersizlik ve hesaba katılmama sebeplerinin 101 ve 102. maddedeki açıklığı sağlamaktan çok uzak olduğu, birçok sandık sonuç tutanağında bu bilgilerin hiç yazılmadığı veya eksik yazıldığının görüldüğü, bu nedenle bu tür oy pusulalarının gerçek hukuki durumunun tespitinin yapılamadığı, bu durumun Kanun koyucunun amacıyla çeliştiği, 
İstanbul genelinde ilk etapta kullanılan oyların 320.000 civarı geçersiz iken itirazlar sonucu geçersiz oyların sayısının 314.243’e düştüğü, bu durumun iki parti arasındaki oy farkının çok cüzi olduğu dikkate alındığında, seçim sonuçlarını etkileyecek ve kazananı değiştirebilecek nitelikte olduğunun aşikâr olduğu, zira bu durumun partilerin aldığı oy miktarlarını değiştirebilecek durumda ve hatta kazanan partinin dahi değişmesinin söz konusu olabileceği, 
Tüm bu hususların gösterdiği gibi, sandık kurullarınca tutulan ve ilçe birleştirme tutanağına esas teşkil eden sandık sonuç tutanaklarının kahir ekseriyetinin hatalarla dolu olduğu, zira oy torbalarının içinde bulunan oy pusulalarının yanlış değerlendirilmesi sonucunda sandık sonuç tutanaklarında seçim sonuçlarını etkileyecek hatalar ve usulsüzlükler meydana geldiği, sandık kurullarının sandık sonuç tutanaklarında yaptığı bu türden usulsüzlükler ve eksikliklerin, kamuoyunun seçim sonuçlarına olan güvenini sarstığı ve ciddi bir endişeye sevk ettiği, 
4.4.a) Adalet ve Kalkınma Partisine verilen ve geçerli sayılması gerekirken geçersiz sayılan oyların bulunduğu, 
Adalet ve Kalkınma Partisine verilen ve geçerli sayılması gereken oylardan bir kısmının Adalet ve Kalkınma Partisine ait sütuna birden fazla “EVET” mührü basılmış olması, bir kısım zarfların açılması sırasında kazaen yırtılmış olması, bir kısmının hafif lekeli olması, bir kısmının ise oy pusulasının arkasına basılan sandık kurulu mührünün oy pusulasının diğer kısmına çıkması nedeniyle geçersiz sayıldığı, 
Örneğin: Ümraniye 1, 2 ve 3. İlçe Seçim Kurullarınca yapılan değerlendirme sonucunda geçersiz oylardan 384 oy Adalet ve Kalkınma Partisine, 99 oyun Cumhuriyet Halk Partisine sayıldığı,
Başakşehir İlçesinde, İlçe Seçim Kurulunca yapılan değerlendirme sonucunda, geçersiz oylardan 72 oyun Adalet ve Kalkınma Partisi lehine, 20 oyun Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçersiz sayıldığı, 
Fatih İlçesinde; 1, 2 ve 3. İlçe Seçim Kurulunca yapılan değerlendirme sonucunda, geçersiz oylardan 257 oyun Adalet ve Kalkınma Partisi lehine, 81 oyun Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli sayıldığı, 
Küçükçekmece İlçesinde; İlçe Seçim Kurullarınca yapılan değerlendirme sonucunda, geçersiz oylardan 896 oyun Adalet ve Kalkınma Partisi lehine, 367 oyun Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli sayıldığı, 
Bu örneklerin haklı olduklarını gösterdiği, kaldı ki itirazlar üzerine açılan birçok oy torbasının geçersiz oyların kanuna aykırı olarak ayrıca paketlenip mühürlenmediği ve diğer oylarla karıştırılmış halde bulunduğu, 
4.4.b) Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli sayılan ve oysa hukuken geçersiz sayılması gereken oyların olduğu
Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli sayılan ancak usulüne uygun bir sayımda geçersiz olması gereken oyların toplamının 35.000 civarında olduğu, bu oy sayısı seçimlerin sonucunu doğrudan etkilediği, 
4.5) İlçe seçim kurullarınca geçersiz oylar yönünden yeniden değerlendirmesi yapılan bazı seçim torbalarının içinde bulunması gereken geçersiz oy pusulalarının torba içerisinde bulunmadığı, Ataşehir 2. İlçe Seçim Kuruluna bağlı 2324 numaralı sandık sonuç tutanağında yazılı 8 geçersiz, 2325 numaralı sandık sonuç tutanağında yazılı 8 geçersiz, 2326 numaralı sandık sonuç tutanağında yazılı 14 oy pusulası, 2391 numaralı sandık sonuç tutanağında yazılı 4 adet geçersiz oy pusulası olmak üzere 34 oy pusulasının kayıp olduğu, kayıp olan oy pusulalarının Ataşehir 2. İlçe Seçim Kurulunca tutulan tutanakla tespit edildiği, bu durumun ilçe seçim kurulu tarafından seçimlerin denetlenebilirliğini ortadan kaldırdığı, seçim güvenliği açısından seçim sonuçlarını doğrudan etkilediği,  
4.6) Oy kullanan seçmen sayısı ile sandık sonuç tutanaklarına işlenen oy sayılarının arasında hatalar olduğu, 
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin sonrasında düzenlenen birleştirme tutanaklarında oy kullanan seçmen sayısı ile seçimlerde kullanılan oy pusulası sayıları arasında ciddi bir farkın oluştuğunun görüldüğü, bu farkın oluşmasının sebebinin, sandık kurullarının gerek oy verme esnasında yaptığı hatalı işlemler gerekse de oy sayımı sonrasında usulsüz ve hatalı olarak düzenlenen tutanakların olduğu, 298 sayılı Kanunun 98 ve 100. maddelerine göre, siyasi partilerin ve bağımsız adayların aldıkları oyların toplamı, geçerli oy pusulalarının toplamına eşit olması gerektiği, geçerli oy pusulalarının toplamı ile geçersiz sayılan ve hesaba katılmayan oy pusulası toplamının, oy kullanan seçmenlerin toplam sayısına eşit olması gerektiği, 31 Mart 2019 Pazar günü İstanbul İlinde yapılan Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde toplam 31.280 sandıkta oy kullanan seçmen sayısı ile tutanaklara işlenen oy sayıları karşılaştırıldığında, 18.174 sandıkta kanunun aradığı eşitliklerin sağlanmış olduğu, buna karşın 14.410 sandıkta ise rakamsal olarak tutarsızlıkların olduğu ve eşitliğin sağlanamadığının görüldüğü, 
Oy kullanan seçmen sayısı ile oy pusulası toplamları eşit olmayan 12.410 sandıktaki sonuç tutanakları incelendiğinde, 
10.418 sandıkta siyasi partilerin ve bağımsız adayların aldığı geçerli oy pusulalarının toplamı ile geçersiz sayılan ve hesaba katılmayan oy pusulası toplamının oy kullanan seçmenlerin toplam sayısından eksik (16.505 oy pusulası) olduğunun görüldüğü, 1.992 sandıkta ise siyasi partilerin ve bağımsız adayların aldığı geçerli oyların toplamı ile geçersiz sayılan ve hesaba katılmayan oy pusulalarının toplamının oy kullanan seçmenlerin toplam sayısından (8.811) fazla olduğu, bu durumun ise bir kısım seçmene fazla oy pusulası verilmesinden kaynaklanmış olabileceği, 
Oysa ki 298 sayılı Kanunun 86. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, bir seçmen aynı seçim türü için birden fazla oy kullanamayacağı, bu şekilde sandık kurullarının hataları ve yanlış işlemleri sonucu meydana gelen eksik veya fazla oy sayısı 25.313 olup, seçimlerin sonucunu doğrudan etkilediği, 
4.7) 298 sayılı Kanuna aykırı olarak, kısıtlılar tarafından veya ölü seçmenler adına kullanılmış oylar ve mükerrer seçmenler olduğu, 
A) 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde Anayasa ve 298 sayılı Kanun gereği oy kullanamayacak olan kısıtlı, ölü, tutuklu ve hükümlü olanların yerine oy kullanıldığı, bu kişilerle ilgili resmi kayıt tutan ilgili kamu kurumlarına yazı yazılarak gerçeğin tespit edilmesi gerektiği, yapılan tespitlere göre; 
2.732 adet oy kullanan kısıtlı seçmenin, 
1.229 adet yerine oy kullanılan ölü seçmenin, 
10.290 adet hem cezaevi hem de başka seçmen listesinde kayıtlı seçmenin, 
5.287 adet hem İstanbul seçmen listesinde hem de hükümlü seçmenin,  236 adet İstanbul’da yerleşim yeri adresi cezaevi olan seçmenin, 
kayıtları tespit edildiği, mükerrer kayıtlı bu seçmenler yerine, yerleşim yerlerinde oy
kullanılıp kullanılmadığı seçimin sonucunu doğrudan etkileyecek önemli bir husus olduğu, 
Kanuna aykırı biçimde kullanılan bu tür oyların 19.774 olduğu, bu oyların hangi adaya verildiğinin belirlenmesinin “GİZLİ OY” ilkesi gereğince fiilen olanaksız olduğu, ayrıca Yüksek Seçim Kurulunun gündeminde bulunan Büyükçekmece İlçesi ile ilgili itiraz dosyasında da birçok kısıtlı, mükerrer ve usulsüz kaydedilen seçmenin sandıkta oy kullandığına dair başlatılan idari soruşturmaların devam ettiği, 
Söz konusu sahte seçmen kaydetme işinin kesinlikle normal bir seçmen nakli ve yerleşim yeri adres değişikliği olmadığı, tüm usulsüz ve sahte işlemlerin on binlerce kişiyi etkilediğinin tahkikat dosyası ile ortaya çıktığı, 
Diğer bir önemli tespitin ise mahkeme kararları ile kısıtlı olduğu tespit edilen 2.308 kişi dışında kalan zihinsel engelli bulunan 18 yaş ve üstü 21.782 kişinin seçmen listelerinde yer aldığı, zihinsel engelli bu kişilerin tamamının tam teşekküllü devlet hastanelerinden raporlu oldukları ve seçme hakkı açısından engelli olduklarının tespit edildiği, 
Mahkeme kararları ile kısıtlı olduğunu tespit edilen 424 kişinin dışında kalan 21.358 kişinin seçmen listelerinde yer aldığı, bu kişilerin kısıtlı olması sebebiyle oy kullanmamasının gerektiği, İstanbul genelinde oy kullanan 21.358 kısıtlının mahkeme kararlarının ilgili kurum ve kuruluşlar ile Türkiye genelindeki tüm Sulh Hukuk Mahkemelerinden sorularak tespit edilmesi ve oy kullanıp kullanmadıklarının da birlikte değerlendirilmesinin gerektiği, 
On binlerce zihinsel engelli kişinin İstanbul seçmen listesinde kaydının var olması ve sandıklarda oy kullanması nedeni ile seçmen iradesinin doğrudan sandığa yansıması konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler oluştuğu, 
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerindeki iki aday arasındaki oy farkının 13.742 olduğu düşünülürse, on binlerce zihinsel engellinin oy kullandığı bu seçimlerde seçmen iradesinin sandığa doğru ve güvenli yansıtılmaması nedeninin bile başlı başına seçimin yenilenmesini gerektirdiği, 
B) Anayasa ve 298 sayılı Kanun gereği oy kullanmaması gereken kamu hizmetinden yasaklı olanların 31 Mart 2019 tarihinde İstanbul’da yapılan Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde oy kullandığı,  

6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlerine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrasında; “Birinci fıkra uyarınca görevine son verilenlerin bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; görevinden çıkarılanların uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu, denetim, tasfiye kurul üyeliği vs. görevleri sona ermiş sayılır. Bu fıkrada sayılan görevleri yürütmekle birlikte kamu görevlisi sıfatını taşımayanlar hakkında da bu fıkra hükümleri uygulanır.” 
7098 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun 1. maddesinde aynen, “Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve ekli (1) sayılı listede yer alan kişilerin kamu görevinden başka bir işleme gerek kalmadan çıkarılmıştır. Bu kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılamaz. Haklarında ayrıca özel kanun hükümlerine göre işlem tesis edilir. 
Birinci fıkra gereğince kamu görevinden çıkarılan kişilerin mahkûmiyet kararı aranmaksızın rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilemezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler…”
hükümlerinin yer aldığı, Kanunkoyucunun amacının bu kişileri Kamu Hizmetinden yasaklı hale getirdiğinin açık olduğu, keza seçilme yeterliliği yönünden Danıştay 8. Dairesinin E:2017/5427, K:2017/7088 sayılı kararında, emekli personel hakkında kamu hizmetinden yasaklama kararı verildiği ve bu durumda olup, mahalli idare organlarındaki üyeliklere seçilenlerin seçilme yeterliğini kaybetmiş olduğunun açık olduğunun belirtildiği, 
yine, benzer konuda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21/2/2018 tarihli, 2018/580 Esas, 2018/552 Karar sayılı kararı ile kamu haklarından yasaklı olduğu ileri sürülerek meclis üyeliği düşürülmesi istenilen İ.B.’nin seçilme yeterliğini kaybedip kaybetmediğine ilişkin inceleme ve tespitinin Danıştay tarafından yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığının belirtildiği, 
298 sayılı Kanunun 8. maddesinde yer alan “Kamu Hizmetinden Yasaklılar” hükmünün aynı şekilde 2839 sayılı Kanunun 11. maddesinin (d) fıkrasında da yer aldığı, 
Bu yasal hükümlere istinaden ve yukarıda belirtilen Danıştay kararlarına da uygun olarak, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan belediye başkanlığını kazanan adaylardan kamu görevinden çıkarılanların mahkûmiyet kararı aramaksızın bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemeyecekleri gözetilerek mazbataların ikinci sıradaki seçilme şartlarına haiz en çok oy alan adaya verilmesi gerektiğine karar verildiği, 
OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesinin Mart 2018’de kanunlaştığı, bu bakımdan OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi değil artık Kanun’un söz konusu olduğu, bu bakımdan OHAL KHK’larındaki hükümlerin geçici olması, OHAL kalktıktan sonra uygulanmıyor olması gibi hususların ortadan kalktığı, yani OHAL KHK’larında yer alan “mahkûmiyet kararı aranmaksızın bir daha kamu hizmetinden istihdam edilemezler” hükmünün kanun hükmü olduğu, 
15 Temmuz 2016 öncesi kamu hizmetinden yasaklılık ancak ve sadece Kanunla olduğu, OHAL KHK’ları sonrası, özellikle bu KHK’ların kanunlaşmasından sonra yeni bir durumun ortaya çıktığı, Kanunla bazı kişiler için kamu hizmetinden yasaklılık hükmünün getirildiği, Kanunla bazı kişilerin kamu hizmetinden yasaklanmasını yeterli bulmayıp, bu kişiler için ayrıca mahkeme kararlarıyla kamu hizmetinden yasaklanmalarını aramanın hukuk mantığına aykırı olduğu, açık bir kanun hükmünü yok saymanın, mahkeme kararını aynı konudaki açık bir kanun hükmünden üstün tutmak olduğu, daha da önemli olan kanunun böyle bir ihtimali tamamen bertaraf etmek için mahkûmiyet kararı aranmaksızın diye teyiden bir ibare sevk ettiği, yani bazı kişiler için kanunla kamu hizmetinden yasaklılık hükmünün getirildiği, ayrıca bunun için bir mahkûmiyet kararı gerektirmeyeceğinin de tasrih edildiği,  Anayasanın 67. maddesinin dördüncü fıkrası ve 298 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca, kamu hizmetinden yasaklı olan 14.591 kişinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oy kullandığı, ayrıca kamu görevlisi sıfatını taşımamasına rağmen 6749 sayılı Kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrasında kamu hizmetinden yasaklı olanların da olduğu, bu durumda olan 121 kişinin Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oy kullandığı, 
Dolayısıyla kamu hizmetinden yasaklı hale getirilen kişilerin 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oy kullanmış oldukları ve seçim sonucunu doğrudan etkilediklerinin açık olduğu, 
4.8) Sandık kurullarının oluşumuna dair 298 sayılı Kanuna aykırı işlemler
yapıldığı, 
298 sayılı Kanunun 21, 22 ve 23. maddeleri uyarınca, sandık kurulu başkanlığı görevinin ancak kamu görevlileri tarafından yürütülmesi esasının getirildiği, söz konusu Kanunda sandık kurulu başkanının belirlenmesine dair getirilen ayrıntılı şekil ve usul kurallarının bu işlemlerde keyfiliği önlemek ve seçimin düzeni ve dürüstlüğünü sağlamak amacına yönelik olduğunun açık olduğu, Kanunun sandık kurulu başkanının kamu görevlileri arasından belirlenmesini şart koştuğu, ilçe seçim kurulu başkanının bu görevlendirmede bir takdir hakkının olmadığı, bu hükmün kamu düzenine ilişkin emredici bir hüküm olduğu, 
Sandık kurulu başkanı ve memur üyenin kanunda belirlenmiş olan usulde atanması kaidesinin temelindeki mantığın, asli vazifesi yargısal bir işlem yapmak olan bu kurulun bağımsız ve tarafsızlığının sağlanması olduğu, dolayısıyla ilçe seçim kurulu başkanı tarafından kamu görevlisi olmayan bir kişinin sandık kurulu başkanı ve memur üyesi olarak görevlendirilmesinin Kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiği gibi, o ilçede görev yapmayan bir kamu görevlisinin dahi sandık kurulu başkanı ve memur üyesi olarak görevlendirilmesinin kanunen mümkün olmadığı,
Sonuç olarak, 31.280 sandık başkanının 6.539’unun kamu görevlisi olmayanların arasından, 31.280 sandık kurulu memur üyesinin, 13.084’ünün kamu görevlisi olmayanlar arasından belirlenmekle, toplamda 62.560 sandık başkanı ve memur üyenin 19.623’ünün kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiği, il ve ilçe dışından görevlendirilmeler yapıldığı, sivil, askeri personel gibi görev yapamayacak olanların da listeye eklendiği ve görev verildiğinin tespit edildiği, 
Ayrıca, ilk etapta tespit edilen KHK ile kamu görevinden çıkartılan ve kamu hizmetinden yasaklanmış olan 12 kişinin ise sandıklarda, sandık kurulu başkanı ve memur üye olarak görev ifa ettiklerinin tespit edildiği, yapılacak araştırmalarla bu sayının daha da artacağını düşündükleri, 
Sandık kurullarının kanuna aykırı olarak oluşturulması nedeniyle; oy verme esnasında sandık başında seçmene telkinde bulunulduğu ve yanlış yönlendirildiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Seçimine ait oy pusulalarının seçmene eksik veya fazla verildiği, oy sayımında partiler arasında kaydırmalar ve yanlış işlemler yapıldığı, oy sayım döküm cetveli ve sandık sonuç tutanaklarının usulüne uygun tutulmadığı ve torba içerisinde bulunamadığı gibi durumların ortaya çıkmasına sebebiyet verildiği,
Örneğin; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için oy kullanan seçmen sayısının 8.865.262 iken ilçe belediye başkanlığı için oy kullanan seçmen sayısının 8.851.159 olduğu ve aradaki farkın 14.103 olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçersiz oy sayısının 314.243 iken, ilçe belediye başkanlığı için geçersiz oy sayısının 282.566 olduğu, aradaki farkın 31.677 olduğu, bu hususun sandık kurulunca seçmene fazla veya eksik oy pusulası verilmesinden kaynaklandığını açıkça ortaya koyduğu, 
Tüm bu anlatım ve değerlendirmeler ile dosya eklerinin Yüksek Seçim Kurulu
tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan araştırılarak tespitlerinin yapılması gerektiği, 
Bu tespitlere göre kanuna aykırı biçimde sandık kurulu başkanlığı ve sandık kurulu memur üyeliği görevlendirilmeleri esasen tam kanunsuzluk olduğu, dolayısıyla sandıklarda yapılan tüm seçim iş ve işlemlerinin yok hükmünde olduğu, 
                   5)    298    sayılı    Kanunun    112/5    maddesi     kapsamında    delil     durumunun
değerlendirilmesi ile ilgili olarak, 
298 sayılı Kanun’un 112. maddesinde, itirazlarda delillerin hangi resmi makamlarda bulunduğunun bildirilmesinin delil yerine geçeceği, bu delili seçim kurulunun temin edeceği, buna göre itirazcı tarafından hukuken elde edilmesi mümkün olmayan delillerin hangi resmi makamlarda bulunduğunun bildirilmesinin delil yerine geçeceği, sandık kurulu tutanakları, oylar ve zarflar, sandık tutanak defterleri, sayım ve döküm cetvellerinin aslının ilçe seçim kurullarınca muhafaza edildiği, bunların örneklerinin herhangi bir şekilde siyasi partilere verilmesinin de kanunen mümkün olmadığı, 
6 ) Genel olarak; 
Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere; 31 Mart 2019 Pazar günü İstanbul’da yapılan
Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde,
a)             Sandık kurulları tarafından seçimin sonucunu değiştirebilecek sayıdaki zarfların ve oyların sayımında ve geçerli olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmelerde, sandık sonuç tutanaklarının ve oy sayım döküm cetvellerinin düzenlenmesinde ve oyların sandık sonuç tutanaklarına geçirilmesi sırasında yapılan ciddi maddi hatalar ve usulsüzlükler, 
b)            Kayıp oy pusulaları, sayım döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları, 
c)             İlçe seçim kurullarınca, 298 sayılı Kanuna açıkça aykırı şekilde yapılan sandık kurulu başkan ve üye atamaları, 
d)            Seçmen listesinde kayıtlı olmasına rağmen Anayasa ve 298 sayılı Kanun gereği oy kullanamayacak kısıtlıların oy kullanması ve seçmen listesinde kayıtlı olmakla birlikte ölü olan seçmenler yerine başkaları tarafından oy kullanılmış olması, 
e)             Çok sayıda mükerrer kayıtlı seçmenin birden fazla seçim çevresinde oy kullanıp
kullanmadığının tespit edilememesi, 
f)             Torbalarda bulunmayan kayıp seçmen listeleri nedenleriyle, 
İstanbul genelinde kullanılan yaklaşık 300.000 oy pusulasının hukuki durumunun belirsiz hale gelmiş olmasından dolayı seçim sonuçlarının her türlü şüpheden uzak ve kesin olarak belirlenmesine hukuken imkân bulunmadığı, ayrıca tüm bu hata ve usulsüzlüklerin sehven ve münferiden değil, bilakis kasten ve organizeli bir şekilde yapıldığını gösterdiği, 
Bu nedenlerle, 31 Mart 2019 Pazar günü İstanbul’da yapılan Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde oluşan “seçimin neticesine ve dürüstlüğüne müessir olaylar ve haller” ve bu şekilde oyların iki parti arasındaki oy farkını kapatır sayıda bulunması ve tam kanunsuzluk nedeniyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinin Anayasanın 67, 79 ve 2972 sayılı Kanunun 25. ve 29. maddeleri ile 298 sayılı Kanunun 14, 110, 112 ve 130. maddeleri kapsamında iptal edilmesi ve yenilenmesine, İstanbul İl Seçim Kurulunca düzenlenerek verilmiş olan Büyükşehir Belediye Başkanlığına ilişkin mazbatanın iptaline karar verilmesine.

KARAR DETAYLARI :







Bizi Takip Edin

Share

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder