İSTANBUL BB BAŞKAN SEÇİMİNİN GEREKÇELİ İPTAL KARARI-1
AKP Tarafından YSK'na verilen itiraz dökümanı
- K A R A R -
Adalet ve Kalkınma Partisi adına Genel Başkan Yardımcısı
Seçim İşleri Başkanı Ali
İhsan YAVUZ tarafından Kurulumuz Başkanlığına verilen
16/04/2019, 20/04/2019 ve 22/04/2019 tarihli aynı içerikli dilekçelerde; 31
Mart 2019 Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçimlerinin, Anayasanın 79, 2972 sayılı Kanunun 25 ve 29. maddeleri ile 298
sayılı Kanunun 14, 110, 112 ve 130. maddeleri gereğince seçimin neticesine
müessir olaylar ve haller sebebiyle iptali ve yenilenmesini istedikleri, bu
doğrultuda;
1- Seçimin Dürüstlüğü;
a)
Seçimlerin dürüstlüğü ve güvenliği ile
ilgili yasa metinlerinin içinde teknik ayrıntı gibi gözüken bazı hükümler,
demokratik bir seçimin kaderi üzerinde ana ilkeler kadar etkili olabildiği, bu
bağlamda seçmen iradesinin belirlenmesinde herhangi bir kuşku ve hataya, seçim
sonuçlarıyla ilgili olarak kamuoyunda uyanabilecek şüphe ve endişelere imkân
bırakmamak gerektiği,
b)
Anayasanın 67 ve 79. maddelerinde,
seçimlerin yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılması
ilkesinin benimsendiği, Anayasanın 79. maddesinde geçen “yolsuzluk” deyiminin
seçimlerle ilgili tüm kanuna aykırılıkları ifade için kullanılan bir kavram
olduğunda kuşkuya yer olmadığı,
2- Büyükşehir Belediye Başkanlığının Seçim Çevresi;
2972 sayılı Kanunun 4. maddesine göre,
büyükşehir belediye başkanının seçiminde seçim çevresinin büyükşehir belediye
sınırlarından oluştuğu, dolayısıyla çoğunluk sistemine göre yapılan büyükşehir
belediye başkanlığı seçimlerinde (1) oyun bile seçim sonucuna doğrudan
etkisinin ne derece önemli olduğunun ortada olduğu,
3- Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde
iptale yetkili mercii;
Büyükşehir belediye başkanlığı
seçimleriyle ilgili ilçe birleştirme tutanaklarını birleştirerek, il tutanağını
düzenlemek ve seçim sonucunu belirlemek görev ve yetkisinin il seçim
kurullarına ait olduğu, bu nedenle gerek olağan, gerekse olağanüstü itiraz
yoluyla büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinin iptaline karar verme
yetkisinin doğrudan Yüksek Seçim Kuruluna ait olduğu,
4- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Seçimlerinin neticesine müessir olaylar ve haller (genel olarak
özetlenmiş);
İstanbul’un 39 ilçesinde 31.280 sandıkta
yapılan oy verme işlemleri sonrasında hazırlanan sandık sonuç tutanaklarının ve
oy sayım ve döküm cetvellerinin düzenlenmesinde ve oyların sandık sonuç
tutanaklarına geçirilmesi sırasında seçim sonuçlarıyla ilgili olarak maddi
hatalar ve usulsüzlükler yapıldığı, bu usulsüzlükleri il ve ilçe seçim
kurullarına yaptıkları itiraz dilekçelerinde belirttikleri ve sandıklardaki tüm
oyların sayılmasının seçimin dürüstlüğü adına zorunluluk olduğunun
belirtildiği, il ve ilçe seçim kurullarının yaptıkları itirazları inceleyerek
kısmen kabul kısmen ret kararları verdiği, bazı ilçe seçim kurullarının
(Çatalca, Çekmeköy, Maltepe, Silivri, Ataşehir 2, Kartal 2) geçersiz oylar
dâhil tüm sandıkların yeniden sayılmasına karar verdiği, bazı ilçe seçim
kurullarının ise sadece geçersiz oyların sayılmasına karar verdiği, ret kararı
veren ilçe seçim kurullarının kararına karşı İstanbul İl Seçim Kuruluna
başvurdukları, İstanbul İl Seçim Kurulunun geçersiz oyların sayılması
taleplerini haklı bularak o ilçe seçim çevresindeki tüm geçersiz oyların
sayılmasına karar verdiği,
Diğer bir husus olarak;
Seçmen
olamayacağı açıkça hüküm altına alınan kısıtlı bulunan kişilerin oy
kullandığı,
Seçmen olamayacağı açıkça hüküm altına
alınan kamu hizmetinden yasaklı bulunan kişilerin oy kullandığı,
Seçmen listesine kayıtlı olmakla birlikte
nüfus kayıtlarında ölü olan seçmenlerin yerine oy kullanıldığı,
Bazı seçmenlerin hem cezaevi seçmen
listesinde, hem de asıl ikametgâhına ait yerleşim yerinin bulunduğu seçim
çevresindeki seçmen listelerinde kayıtlı olduğu,
Bazı seçmenlerin, Türkiye’nin herhangi
bir yerinde hükümlü olarak cezaevinde bulunmasına rağmen İstanbul’da seçmen
olarak gözüktüğü,
Bazı seçmenlerin ise, Türk Medeni
Kanununun 22. maddesine aykırı olarak yerleşim yeri adreslerinin cezaevi olarak
gösterildiği,
Seçmen listesinde yapılan bütün maddi
hatalar ve/veya kasti yanlışlıklar ve kanuna aykırılıklar sebebiyle gerçek
durumu tespit edilemeyen şüpheli oy sayısının 300.000’den fazla olduğu, bu
sayının Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi adayları
arasındaki fark olan 13.742 (Oy farkının yaklaşık 20 katı)'den fazla
olduğu,
298 sayılı Kanunun 130. maddesinde yer
alan “…seçimin neticesine müessir olaylar ve haller sebebiyle yapılan
itirazlar…” ifadesinden, sadece sandık kurullarının oy verme günü yürüttükleri
iş ve işlemler ile seçim sonrası oy sayım ve döküm işlemlerinden ibaret
olmadığı, doğrudan seçimin sonucuna tesir edecek olaylar ve hallerin olması ve
gerçekleşmesi halinde, seçimin neticesine müessir görüldüğü takdirde, bu tür
itirazların incelenebileceğinin açık olduğu,
Seçim Takvimine göre yürütülen seçmen kütükleri ve sandık kurullarının
oluşumuna yönelik yapılan işlemler ile bu yönde verilen kararlar seçimin ve
seçim sonucunun ana unsurunu oluşturduğu, bu denli önemli olan ve seçimin
sonucuna doğrudan etki eden işlemlerin olağanüstü
itiraz kapsamında ele alınmasının gerektiği, kanun ve usule aykırı tüm
işlemlerin seçimin sonucunu doğrudan şüphe altında bırakacak nitelikte etki
yaptığından ve seçimlerin dürüstlüğüne gölge düşürdüğünden, kamuoyu vicdanının
seçimlere yönelik güven duygusunun devamı için İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçimlerinin iptalinin gerekli olduğu,
İstanbul’da 31 Mart 2019 Pazar günü
yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde 31.280 sandıkta gerek itirazlar
noktasında gerekse de sandık kurulu üyelerinin ve müşahitlerinin tespit ettiği
maddi hata, usulsüzlük ve hileli işlemlerin bazılarının
değerlendirilmesinden;
4.a)
İstanbul İl Seçim Kuruluna yapmış oldukları itirazlarının kabulü neticesinde,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ait geçersiz oy pusulalarının
sayımı kararı sonrasında birçok usulsüzlükler tespit edildiği,
Örneğin:
Kadıköy 3. İlçe Seçim Kurulunun 3267 nolu
sandığında 1 adet oy pusulası zarftan çıkmamış olup, bu hususa ilişkin
04/04/2019 tarihli, 2019/33 sayılı tutanak düzenlendiği,
Kadıköy 3. İlçe Seçim Kurulunun 3021,
3024, 3027, 3028, nolu sandıklarda 1’er adet İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığına ait geçersiz oy pusulası torbadan çıkmadığı, bu hususa ilişkin
06/04/2019 tarihli tutanağın düzenlendiği,
Kadıköy 3. İlçe Seçim Kurulunun 3158 nolu
sandıkta 16 adet oy zarftan çıkmadığı, bu hususa ilişkin 2019/94 sayı
10/04/2019 tarihli tutanağın düzenlendiği, bu konu ile ilgili İstanbul Anadolu
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, 2019/68873 soruşturma
sayılı dosya ile soruşturmanın devam ettiği,
Kadıköy 2. İlçe Seçim Kurulunun 2075 nolu
sandığında, sandık kurulu başkanı tarafından iki farklı İstanbul Büyükşehir
Başkanlığı sandık sonuç tutanağının düzenlendiği, bu tutanaklardan birinde
Adalet ve Kalkınma Partisinin oyu 1 (bir) olarak yazılmışken, diğerlerinin oyu
ise 76 (yetmiş altı) olarak yazıldığı,
Kadıköy 3. İlçe Seçim Kurulunun 3329 nolu sandığında İstanbul
Büyükşehir Belediye
Başkanlığına ait 4 oy pusulasının torbada bulunmadığı
hususuna ilişkin 2019/58 sayı, 06/04/2019 tarihli tutanağın düzenlendiği,
Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulunun 1007,
1039, 1050, 1113, 1121, 1230, 1283, 1285, 1293, 1310 nolu sandıklarında
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine ait geçersiz oyların
torbada bulunmadığı, 2019/36 nolu 04/04/2019 tarihli kararı ile tespit edildiği,
Gaziosmanpaşa 1. İlçe Seçim Kurulunun
1027 ve 1319 numaralı sandıklarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına
ait 1 adet geçersiz oy pusulasının torbada bulunmadığı hususuna ilişkin tutanak
düzenlendiği,
Arnavutköy İlçe Seçim Kurulunun 1104
numaralı sandığında, sandık sonuç tutanağında 31 adet geçersiz oy pusulasının
yazılı olduğu belirtilmesine rağmen, oy torbasında 11 adet geçersiz oy
pusulasının bulunduğunun görüldüğü, ancak 20 adet oy pusulasının bulunmadığının
görüldüğü 07/04/2019 tarihli tutanakta tespit edildiği,
Çekmeköy İlçe Seçim Kurulunun 1287 nolu
sandığında sandık sonuç tutanağında 13 adet geçersiz oy yazılı olmasına rağmen,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait geçersiz oy pusulalarının torbada
bulunmadığı 05/04/2019 tarihli tutanakta tespit edildiği,
4.1) Oy sayım ve döküm cetvellerinde önemli usulsüzlükler
yapıldığı,
Yüksek Seçim Kurulu SEÇSİS kayıtları
incelendiğinde görüleceği üzere, oy sayım ve döküm cetvellerinde önemli
usulsüzlükler yapıldığı, 5.388 mühürsüz, 694 adet imzasız, 214 adet boş, 498
eksik, 919 adet rakam belirtilmemiş, 1.135 adet sayısı eksik oy sayım ve döküm
cetvelinin söz konusu olduğu,
298 sayılı Kanunun denetim ve kontrol
mekanizmasının ana unsuru ve temelinin oy sayım döküm cetvelleri olduğu,
dolayısıyla oy sayım döküm cetvellerinin hukuken tam ve eksiksiz olması seçimin
sıhhat şartı olduğu, İstanbul seçimlerinde 8.848 adet usulsüz düzenlenmiş oy
sayım ve döküm cetvelinin, 1.000.000’u aşkın seçmenin kullandığı oyun hukuki
akıbetinin belirsizliğine yol açtığı,
Yüksek Seçim Kuruluna yaptıkları itiraz
başvurusu üzerine 09/04/2019 tarihli karar doğrultusunda, yeni oy sayımı
yapılan 57 sandıktaki seçim torbalarının bir kısmından da oy sayım ve döküm
cetvellerinin çıkmadığının görüldüğü, toplam 57 sandıktaki oy sayım ve döküm
cetvellerinin usulüne uygun olmadığından, bu sandıkların yeniden sayılmasına
karar verilmesi iddialarının haklı olduğunu gösterdiği,
Örneğin; Gaziosmanpaşa 1. İlçe Seçim
Kurulunca 1279 nolu sandıkta mühürlü oy torbası açılmak suretiyle yapılan yeni
sayım sonucu düzenlenen tutanakta, (ek 3) önemli hukuka sonuçları olan
tespitlerde bulunulmuştur. Tutanağa göre, “torba içerisinde başkanlığımıza
teslim edilen imzalı seçmen listesi, tutanak defteri, iki adet evet mührü ve
sandık kurulu mührü dışında torbada bulunması gereken sandık sonuç tutanakları,
sandık başında yapılan sayım ve döküm cetvelleri ve sandık seçmen listesini
gösteren ve sandık alanına asılan sandık seçmen listesinin bulunmadığı, torba
içerisinde sadece zarflar ve oy pusulalarının olduğu tespit edilerek,
partilerin aldığı oylar” tespit edildiği,
Örneğin; Başakşehir 1. İlçe Seçim
Kurulunca yeniden sayımı yapılan 1025 ve 1338 sayılı sandıklardan” imzalı
seçmen listesi, tutanak defteri, iki adet evet mührü ve sandık kurulu mührü,
sandık sonuç tutanakları ve oy sayım döküm cetvelinin başkanlığımızca teslim
alındığından, torba içerisinde zarflar ve oy pusulalarının olduğu tespit
edilerek, partilerin aldığı oylar yukarıdaki şekilde sisteme işlenmesine…”
karar verildiği, bu tespitten, oy torbalarında olması gereken imzalı seçmen
listesi, sandık sonuç tutanakları ve sayım döküm cetvelinin çıkmadığı
anlaşıldığı,
Keza, Avcılar 2. İlçe Seçim Kurulunun
2371 numaralı sandığında, sandık sonuç tutanağında 10 adet geçersiz oy pusulası
yazılı olmasına rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait geçersiz
oy pusulasının torbada bulunmadığı, çuvalın içerisinden çıkan geçersiz oy
sayısının sandık sonuç tutanağı ile uyumlu olmadığı, çuvalın içerisinden sandık
seçmen listesi, sayım döküm cetveli ile sandık sonuç tutanağının suretinin
çıkmadığının 10/04/2019 tarihli tutanak ile tespit edildiği,
Bir kısım sandıklarda oy kullanan
seçmenlerin imzasını taşıması gereken onaylı sandık seçmen listesinin, oy
sayımı ve döküm cetvelinin ve sandık sonuç tutanaklarının hiçbirinin
bulunmadığı, sadece zarflar ve oy pusulalarının bulunduğu bir seçim
torbasında,
Oyların kim tarafından kullanıldığı,
Gerçekte
o sandık seçmenlerince mi yoksa başka kimseler tarafından mı kullanıldığı,
298 sayılı Kanuna göre oy kullanması
mümkün olmayan kimselerin oy kullanıp kullanmadığı,
Bir kimsenin birden fazla kişi yerine oy kullanıp
kullanmadığı,
Sandık kurulunca tutanak defterine
işlenip kayıt altına alınması gereken hususların usulüne uygun olup
olmadığı,
Sayım döküm ve tutanağa geçirme
işlemlerini bir itiraz vukuunda seçim kurulları ile Yüksek Seçim Kurulu
tarafından hukuken denetime elverişli kılan belgelerin hiçbirinin
olmadığı,
şeklindeki hususların açıkça kanuna aykırılık oluşturduğu, bu
durumun seçimlerin
sonucuna doğrudan etki eden ve seçimlerin iptalini
gerektiren müessir bir hal olduğu,
4.2) Oy sayım ve döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları arasında
usulsüzlükler olduğu,
İlçe seçim kurullarına yaptıkları itiraz
dilekçelerinde belirtilen sandıklarda Adalet ve Kalkınma Partisi lehine çıkan
oyların, oy sayım ve döküm cetvelinde sandık sonuç tutanağına geçirilirken
eksik yazıldığı ve bu hataların ilçe birleştirme tutanaklarına yansıdığı,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçimlerinde, kasten veya sehven yapılan hatalar sonucunda Adalet ve Kalkınma
Partisinin geçerli oyları gerçekte aldığı geçerli oylardan az, Cumhuriyet Halk
Partisinin de gerçekte aldığı oylardan fazla oy almış gibi gösterildiği, bu
durumun seçim neticesinde müessir bir hal teşkil ettiği,
Örneğin; Arnavutköy İlçesinde 1487
numaralı sandıkta sandık kurulunca müşahitlerine verilen sandık sonuç
tutanağında, Adalet ve Kalkınma Partisi oyunun 182, Cumhuriyet Halk Partisinin
oyu 87 iken, sandık kurulunca düzenlenen ve torbaya konulan sandık sonuç
tutanağında ise Adalet ve Kalkınma Partisi oyunun 1, Cumhuriyet Halk Partisi
oyunun ise 182 yazılarak sonucun değiştirildiği ve aldatmaya yönelik iki farklı
sandık sonuç tutanağı hazırlandığı,
Avcılar İlçesinde; 1017, 1029, 1193,
1278, 1281, 1306, 2019, 2032, 2095, 2188, 2189, 2212, 2257, 2262 numaralı
sandıklarda toplamda Adalet ve Kalkınma Partisine 401 oyun eksik, Cumhuriyet
Halk Partisine 15 oy fazla yazıldığı,
Bağcılar İlçesinde;
3106, 3119, 3311, 3299, 2309, 2320, 1032, 1056, 1088, 2230, 2191, 2175, 2132,
2106, 2109, 2091, 2041, 1315, 4052, 4046, 4044, 3374, 3368, 4098, 4188,
4237, 4313, 4102, 4129, 2012, 1246, 1283, 3343, 2328, 3023
numaralı sandıklarda toplamda Adalet ve Kalkınma Partisine 1581 oyun eksik
yazıldığı,
Bayrampaşa İlçesinde; 2025, 2068, 2028,
2114, 2010, 1208, 2121, 2257, 1060, 1059, 2256 numaralı sandıklarda Adalet ve
Kalkınma Partisine 418 oyun eksik yazıldığı,
4.3) Sandık sonuç tutanaklarının 298 sayılı Kanuna ve 138 sayılı
Genelgeye aykırı olarak düzenlendiği,
298 sayılı Kanunun 105. maddesine göre,
sandık kurulunca düzenlenecek sandık sonuç tutanakları, 101 ve 102.
maddelerinde belirtildiği şekilde sebepler açıkça belirtilmek suretiyle
düzenlenmek zorunda olunduğu, nitekim kanun koyucunun bu hususları sıkı şekilde
kurallara bağlaması ve ayrıntılı olarak düzenlemedeki amacının seçim
sonuçlarının ve dolayısıyla seçmen iradesinin doğru ve her türlü kuşkudan uzak
bir biçimde tespitini en sağlıklı şekilde sağlamak olduğu,
Oysa itiraza konu sandık sonuç
tutanakları incelendiğinde oy pusulalarının geçersizlik ve hesaba katılmama
sebeplerinin 101 ve 102. maddedeki açıklığı sağlamaktan çok uzak olduğu, birçok
sandık sonuç tutanağında bu bilgilerin hiç yazılmadığı veya eksik yazıldığının
görüldüğü, bu nedenle bu tür oy pusulalarının gerçek hukuki durumunun
tespitinin yapılamadığı, bu durumun Kanun koyucunun amacıyla çeliştiği,
İstanbul genelinde ilk etapta kullanılan
oyların 320.000 civarı geçersiz iken itirazlar sonucu geçersiz oyların
sayısının 314.243’e düştüğü, bu durumun iki parti arasındaki oy farkının çok
cüzi olduğu dikkate alındığında, seçim sonuçlarını etkileyecek ve kazananı
değiştirebilecek nitelikte olduğunun aşikâr olduğu, zira bu durumun partilerin
aldığı oy miktarlarını değiştirebilecek durumda ve hatta kazanan partinin dahi
değişmesinin söz konusu olabileceği,
Tüm bu hususların gösterdiği gibi, sandık
kurullarınca tutulan ve ilçe birleştirme tutanağına esas teşkil eden sandık
sonuç tutanaklarının kahir ekseriyetinin hatalarla dolu olduğu, zira oy
torbalarının içinde bulunan oy pusulalarının yanlış değerlendirilmesi sonucunda
sandık sonuç tutanaklarında seçim sonuçlarını etkileyecek hatalar ve
usulsüzlükler meydana geldiği, sandık kurullarının sandık sonuç tutanaklarında
yaptığı bu türden usulsüzlükler ve eksikliklerin, kamuoyunun seçim sonuçlarına
olan güvenini sarstığı ve ciddi bir endişeye sevk ettiği,
4.4.a) Adalet ve Kalkınma Partisine verilen ve geçerli sayılması
gerekirken geçersiz sayılan oyların bulunduğu,
Adalet ve Kalkınma Partisine verilen ve
geçerli sayılması gereken oylardan bir kısmının Adalet ve Kalkınma Partisine
ait sütuna birden fazla “EVET” mührü basılmış olması, bir kısım zarfların
açılması sırasında kazaen yırtılmış olması, bir kısmının hafif lekeli olması,
bir kısmının ise oy pusulasının arkasına basılan sandık kurulu mührünün oy
pusulasının diğer kısmına çıkması nedeniyle geçersiz sayıldığı,
Örneğin: Ümraniye 1, 2 ve 3. İlçe Seçim
Kurullarınca yapılan değerlendirme sonucunda geçersiz oylardan 384 oy Adalet ve
Kalkınma Partisine, 99 oyun Cumhuriyet Halk Partisine sayıldığı,
Başakşehir İlçesinde, İlçe Seçim
Kurulunca yapılan değerlendirme sonucunda, geçersiz oylardan 72 oyun Adalet ve
Kalkınma Partisi lehine, 20 oyun Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçersiz
sayıldığı,
Fatih İlçesinde; 1, 2 ve 3. İlçe Seçim
Kurulunca yapılan değerlendirme sonucunda, geçersiz oylardan 257 oyun Adalet ve
Kalkınma Partisi lehine, 81 oyun Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli
sayıldığı,
Küçükçekmece İlçesinde; İlçe Seçim
Kurullarınca yapılan değerlendirme sonucunda, geçersiz oylardan 896 oyun Adalet
ve Kalkınma Partisi lehine, 367 oyun Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli
sayıldığı,
Bu örneklerin haklı olduklarını
gösterdiği, kaldı ki itirazlar üzerine açılan birçok oy torbasının geçersiz
oyların kanuna aykırı olarak ayrıca paketlenip mühürlenmediği ve diğer oylarla
karıştırılmış halde bulunduğu,
4.4.b) Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli sayılan ve oysa hukuken
geçersiz sayılması gereken oyların olduğu,
Cumhuriyet Halk Partisi lehine geçerli
sayılan ancak usulüne uygun bir sayımda geçersiz olması gereken oyların
toplamının 35.000 civarında olduğu, bu oy sayısı seçimlerin sonucunu doğrudan
etkilediği,
4.5)
İlçe seçim kurullarınca geçersiz oylar yönünden yeniden değerlendirmesi yapılan
bazı seçim torbalarının içinde bulunması gereken geçersiz oy pusulalarının
torba içerisinde bulunmadığı, Ataşehir 2. İlçe Seçim Kuruluna bağlı 2324
numaralı sandık sonuç tutanağında yazılı 8 geçersiz, 2325 numaralı sandık sonuç
tutanağında yazılı 8 geçersiz, 2326 numaralı sandık sonuç tutanağında yazılı 14
oy pusulası, 2391 numaralı sandık sonuç tutanağında yazılı 4 adet geçersiz oy
pusulası olmak üzere 34 oy pusulasının kayıp olduğu, kayıp olan oy
pusulalarının Ataşehir 2. İlçe Seçim Kurulunca tutulan tutanakla tespit
edildiği, bu durumun ilçe seçim kurulu tarafından seçimlerin
denetlenebilirliğini ortadan kaldırdığı, seçim güvenliği açısından seçim
sonuçlarını doğrudan etkilediği,
4.6) Oy kullanan seçmen sayısı ile sandık sonuç tutanaklarına işlenen
oy sayılarının arasında hatalar olduğu,
Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçimlerinin sonrasında düzenlenen birleştirme tutanaklarında oy kullanan
seçmen sayısı ile seçimlerde kullanılan oy pusulası sayıları arasında ciddi bir
farkın oluştuğunun görüldüğü, bu farkın oluşmasının sebebinin, sandık
kurullarının gerek oy verme esnasında yaptığı hatalı işlemler gerekse de oy
sayımı sonrasında usulsüz ve hatalı olarak düzenlenen tutanakların olduğu, 298
sayılı Kanunun 98 ve 100. maddelerine göre, siyasi partilerin ve bağımsız
adayların aldıkları oyların toplamı, geçerli oy pusulalarının toplamına eşit
olması gerektiği, geçerli oy pusulalarının toplamı ile geçersiz sayılan ve
hesaba katılmayan oy pusulası toplamının, oy kullanan seçmenlerin toplam
sayısına eşit olması gerektiği, 31 Mart 2019 Pazar günü İstanbul İlinde yapılan
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde toplam 31.280 sandıkta oy kullanan
seçmen sayısı ile tutanaklara işlenen oy sayıları karşılaştırıldığında, 18.174
sandıkta kanunun aradığı eşitliklerin sağlanmış olduğu, buna karşın 14.410
sandıkta ise rakamsal olarak tutarsızlıkların olduğu ve eşitliğin
sağlanamadığının görüldüğü,
Oy kullanan seçmen sayısı ile oy pusulası
toplamları eşit olmayan 12.410 sandıktaki sonuç tutanakları
incelendiğinde,
10.418 sandıkta siyasi partilerin ve
bağımsız adayların aldığı geçerli oy pusulalarının toplamı ile geçersiz sayılan
ve hesaba katılmayan oy pusulası toplamının oy kullanan seçmenlerin toplam
sayısından eksik (16.505 oy pusulası) olduğunun görüldüğü, 1.992 sandıkta ise
siyasi partilerin ve bağımsız adayların aldığı geçerli oyların toplamı ile
geçersiz sayılan ve hesaba katılmayan oy pusulalarının toplamının oy kullanan
seçmenlerin toplam sayısından (8.811) fazla olduğu, bu durumun ise bir kısım
seçmene fazla oy pusulası verilmesinden kaynaklanmış olabileceği,
Oysa ki 298 sayılı Kanunun 86. maddesinin
dördüncü fıkrasına göre, bir seçmen aynı seçim türü için birden fazla oy
kullanamayacağı, bu şekilde sandık kurullarının hataları ve yanlış işlemleri
sonucu meydana gelen eksik veya fazla oy sayısı 25.313 olup, seçimlerin
sonucunu doğrudan etkilediği,
4.7) 298 sayılı Kanuna aykırı olarak, kısıtlılar tarafından veya ölü
seçmenler adına kullanılmış oylar ve mükerrer seçmenler olduğu,
A)
31 Mart 2019 Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçimlerinde Anayasa ve 298 sayılı Kanun gereği oy kullanamayacak olan kısıtlı,
ölü, tutuklu ve hükümlü olanların yerine oy kullanıldığı, bu kişilerle ilgili
resmi kayıt tutan ilgili kamu kurumlarına yazı yazılarak gerçeğin tespit
edilmesi gerektiği, yapılan tespitlere göre;
2.732 adet oy kullanan kısıtlı seçmenin,
1.229 adet yerine oy kullanılan ölü seçmenin,
10.290 adet hem cezaevi hem de başka seçmen listesinde
kayıtlı seçmenin,
5.287 adet hem
İstanbul seçmen listesinde hem de hükümlü seçmenin, 236 adet İstanbul’da yerleşim yeri adresi
cezaevi olan seçmenin,
kayıtları tespit edildiği, mükerrer kayıtlı bu seçmenler
yerine, yerleşim yerlerinde oy
kullanılıp kullanılmadığı seçimin sonucunu doğrudan
etkileyecek önemli bir husus olduğu,
Kanuna aykırı biçimde kullanılan bu tür
oyların 19.774 olduğu, bu oyların hangi adaya verildiğinin belirlenmesinin
“GİZLİ OY” ilkesi gereğince fiilen olanaksız olduğu, ayrıca Yüksek Seçim
Kurulunun gündeminde bulunan Büyükçekmece İlçesi ile ilgili itiraz dosyasında
da birçok kısıtlı, mükerrer ve usulsüz kaydedilen seçmenin sandıkta oy
kullandığına dair başlatılan idari soruşturmaların devam ettiği,
Söz konusu sahte seçmen kaydetme işinin
kesinlikle normal bir seçmen nakli ve yerleşim yeri adres değişikliği olmadığı,
tüm usulsüz ve sahte işlemlerin on binlerce kişiyi etkilediğinin tahkikat
dosyası ile ortaya çıktığı,
Diğer bir önemli tespitin ise mahkeme
kararları ile kısıtlı olduğu tespit edilen 2.308 kişi dışında kalan zihinsel
engelli bulunan 18 yaş ve üstü 21.782 kişinin seçmen listelerinde yer aldığı,
zihinsel engelli bu kişilerin tamamının tam teşekküllü devlet hastanelerinden
raporlu oldukları ve seçme hakkı açısından engelli olduklarının tespit
edildiği,
Mahkeme kararları ile kısıtlı olduğunu
tespit edilen 424 kişinin dışında kalan 21.358 kişinin seçmen listelerinde yer aldığı,
bu kişilerin kısıtlı olması sebebiyle oy kullanmamasının gerektiği, İstanbul
genelinde oy kullanan 21.358 kısıtlının mahkeme kararlarının ilgili kurum ve
kuruluşlar ile Türkiye genelindeki tüm Sulh Hukuk Mahkemelerinden sorularak
tespit edilmesi ve oy kullanıp kullanmadıklarının da birlikte
değerlendirilmesinin gerektiği,
On binlerce zihinsel engelli kişinin
İstanbul seçmen listesinde kaydının var olması ve sandıklarda oy kullanması
nedeni ile seçmen iradesinin doğrudan sandığa yansıması konusunda kamuoyunda
ciddi şüpheler oluştuğu,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçimlerindeki iki aday arasındaki oy farkının 13.742 olduğu düşünülürse, on
binlerce zihinsel engellinin oy kullandığı bu seçimlerde seçmen iradesinin
sandığa doğru ve güvenli yansıtılmaması nedeninin bile başlı başına seçimin
yenilenmesini gerektirdiği,
B) Anayasa ve 298 sayılı Kanun gereği oy kullanmaması gereken kamu
hizmetinden yasaklı olanların 31 Mart 2019 tarihinde İstanbul’da yapılan
Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde oy kullandığı,
6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında
Alınan Tedbirlerine İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul
Edilmesine Dair Kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrasında; “Birinci fıkra
uyarınca görevine son verilenlerin bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemez,
doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler; görevinden çıkarılanların
uhdelerinde bulunan her türlü mütevelli heyet, kurul, komisyon, yönetim kurulu,
denetim, tasfiye kurul üyeliği vs. görevleri sona ermiş sayılır. Bu fıkrada
sayılan görevleri yürütmekle birlikte kamu görevlisi sıfatını taşımayanlar
hakkında da bu fıkra hükümleri uygulanır.”
7098 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında
Bazı Tedbirler alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek
Kabul Edilmesine Dair Kanunun 1. maddesinde aynen, “Terör örgütlerine veya
Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette
bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya
iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve ekli (1) sayılı listede yer alan
kişilerin kamu görevinden başka bir işleme gerek kalmadan çıkarılmıştır. Bu
kişilere ayrıca herhangi bir tebligat yapılamaz. Haklarında ayrıca özel kanun
hükümlerine göre işlem tesis edilir.
Birinci fıkra gereğince kamu görevinden
çıkarılan kişilerin mahkûmiyet kararı aranmaksızın rütbe ve/veya memuriyetleri
alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata yeniden kabul edilemezler; bir
daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler, doğrudan veya dolaylı olarak
görevlendirilemezler…”
hükümlerinin yer aldığı, Kanunkoyucunun
amacının bu kişileri Kamu Hizmetinden yasaklı hale getirdiğinin açık olduğu,
keza seçilme yeterliliği yönünden Danıştay 8. Dairesinin E:2017/5427,
K:2017/7088 sayılı kararında, emekli personel hakkında kamu hizmetinden
yasaklama kararı verildiği ve bu durumda olup, mahalli idare organlarındaki
üyeliklere seçilenlerin seçilme yeterliğini kaybetmiş olduğunun açık olduğunun
belirtildiği,
yine, benzer konuda Danıştay İdari Dava
Daireleri Kurulunun 21/2/2018 tarihli, 2018/580 Esas, 2018/552 Karar sayılı
kararı ile kamu haklarından yasaklı olduğu ileri sürülerek meclis üyeliği
düşürülmesi istenilen İ.B.’nin seçilme yeterliğini kaybedip kaybetmediğine
ilişkin inceleme ve tespitinin Danıştay tarafından yapılmasında hukuka
aykırılık bulunmadığının belirtildiği,
298 sayılı Kanunun 8. maddesinde yer alan
“Kamu Hizmetinden Yasaklılar” hükmünün aynı şekilde 2839 sayılı Kanunun 11.
maddesinin (d) fıkrasında da yer aldığı,
Bu yasal hükümlere istinaden ve yukarıda
belirtilen Danıştay kararlarına da uygun olarak, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan
belediye başkanlığını kazanan adaylardan kamu görevinden çıkarılanların
mahkûmiyet kararı aramaksızın bir daha kamu hizmetinde istihdam
edilemeyecekleri gözetilerek mazbataların ikinci sıradaki seçilme şartlarına
haiz en çok oy alan adaya verilmesi gerektiğine karar verildiği,
OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesinin Mart
2018’de kanunlaştığı, bu bakımdan OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi değil artık
Kanun’un söz konusu olduğu, bu bakımdan OHAL KHK’larındaki hükümlerin geçici
olması, OHAL kalktıktan sonra uygulanmıyor olması gibi hususların ortadan
kalktığı, yani OHAL KHK’larında yer alan “mahkûmiyet kararı aranmaksızın bir
daha kamu hizmetinden istihdam edilemezler” hükmünün kanun hükmü olduğu,
15 Temmuz 2016 öncesi kamu hizmetinden
yasaklılık ancak ve sadece Kanunla olduğu, OHAL KHK’ları sonrası, özellikle bu
KHK’ların kanunlaşmasından sonra yeni bir durumun ortaya çıktığı, Kanunla bazı
kişiler için kamu hizmetinden yasaklılık hükmünün getirildiği, Kanunla bazı
kişilerin kamu hizmetinden yasaklanmasını yeterli bulmayıp, bu kişiler için
ayrıca mahkeme kararlarıyla kamu hizmetinden yasaklanmalarını aramanın hukuk
mantığına aykırı olduğu, açık bir kanun hükmünü yok saymanın, mahkeme kararını aynı
konudaki açık bir kanun hükmünden üstün tutmak olduğu, daha da önemli olan
kanunun böyle bir ihtimali tamamen bertaraf etmek için mahkûmiyet kararı
aranmaksızın diye teyiden bir ibare sevk ettiği, yani bazı kişiler için kanunla
kamu hizmetinden yasaklılık hükmünün getirildiği, ayrıca bunun için bir
mahkûmiyet kararı gerektirmeyeceğinin de tasrih edildiği, Anayasanın 67. maddesinin dördüncü fıkrası ve
298 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca, kamu hizmetinden yasaklı olan 14.591
kişinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oy kullandığı, ayrıca
kamu görevlisi sıfatını taşımamasına rağmen 6749 sayılı Kanunun 4. maddesinin
ikinci fıkrasında kamu hizmetinden yasaklı olanların da olduğu, bu durumda olan
121 kişinin Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oy kullandığı,
Dolayısıyla kamu hizmetinden yasaklı hale
getirilen kişilerin 31 Mart 2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçiminde oy kullanmış oldukları ve seçim sonucunu doğrudan
etkilediklerinin açık olduğu,
4.8) Sandık
kurullarının oluşumuna dair 298 sayılı Kanuna aykırı işlemler
yapıldığı,
298 sayılı Kanunun 21, 22 ve 23.
maddeleri uyarınca, sandık kurulu başkanlığı görevinin ancak kamu görevlileri
tarafından yürütülmesi esasının getirildiği, söz konusu Kanunda sandık kurulu
başkanının belirlenmesine dair getirilen ayrıntılı şekil ve usul kurallarının
bu işlemlerde keyfiliği önlemek ve seçimin düzeni ve dürüstlüğünü sağlamak
amacına yönelik olduğunun açık olduğu, Kanunun sandık kurulu başkanının kamu
görevlileri arasından belirlenmesini şart koştuğu, ilçe seçim kurulu başkanının
bu görevlendirmede bir takdir hakkının olmadığı, bu hükmün kamu düzenine
ilişkin emredici bir hüküm olduğu,
Sandık kurulu başkanı ve memur üyenin
kanunda belirlenmiş olan usulde atanması kaidesinin temelindeki mantığın, asli
vazifesi yargısal bir işlem yapmak olan bu kurulun bağımsız ve tarafsızlığının
sağlanması olduğu, dolayısıyla ilçe seçim kurulu başkanı tarafından kamu
görevlisi olmayan bir kişinin sandık kurulu başkanı ve memur üyesi olarak
görevlendirilmesinin Kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiği gibi, o ilçede görev
yapmayan bir kamu görevlisinin dahi sandık kurulu başkanı ve memur üyesi olarak
görevlendirilmesinin kanunen mümkün olmadığı,
Sonuç olarak, 31.280 sandık başkanının
6.539’unun kamu görevlisi olmayanların arasından, 31.280 sandık kurulu memur
üyesinin, 13.084’ünün kamu görevlisi olmayanlar arasından belirlenmekle,
toplamda 62.560 sandık başkanı ve memur üyenin 19.623’ünün kamu görevlisi
olmayan kişiler arasından belirlendiği, il ve ilçe dışından görevlendirilmeler
yapıldığı, sivil, askeri personel gibi görev yapamayacak olanların da listeye
eklendiği ve görev verildiğinin tespit edildiği,
Ayrıca, ilk etapta tespit edilen KHK ile
kamu görevinden çıkartılan ve kamu hizmetinden yasaklanmış olan 12 kişinin ise
sandıklarda, sandık kurulu başkanı ve memur üye olarak görev ifa ettiklerinin
tespit edildiği, yapılacak araştırmalarla bu sayının daha da artacağını
düşündükleri,
Sandık kurullarının kanuna aykırı olarak
oluşturulması nedeniyle; oy verme esnasında sandık başında seçmene telkinde
bulunulduğu ve yanlış yönlendirildiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Seçimine
ait oy pusulalarının seçmene eksik veya fazla verildiği, oy sayımında partiler
arasında kaydırmalar ve yanlış işlemler yapıldığı, oy sayım döküm cetveli ve
sandık sonuç tutanaklarının usulüne uygun tutulmadığı ve torba içerisinde
bulunamadığı gibi durumların ortaya çıkmasına sebebiyet verildiği,
Örneğin; İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı için oy kullanan seçmen sayısının 8.865.262 iken ilçe belediye
başkanlığı için oy kullanan seçmen sayısının 8.851.159 olduğu ve aradaki farkın
14.103 olduğu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçersiz oy
sayısının 314.243 iken, ilçe belediye başkanlığı için geçersiz oy sayısının
282.566 olduğu, aradaki farkın 31.677 olduğu, bu hususun sandık kurulunca
seçmene fazla veya eksik oy pusulası verilmesinden kaynaklandığını açıkça
ortaya koyduğu,
Tüm bu anlatım ve değerlendirmeler ile dosya eklerinin
Yüksek Seçim Kurulu
tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan araştırılarak
tespitlerinin yapılması gerektiği,
Bu tespitlere göre kanuna aykırı biçimde
sandık kurulu başkanlığı ve sandık kurulu memur üyeliği görevlendirilmeleri
esasen tam kanunsuzluk olduğu, dolayısıyla sandıklarda yapılan tüm seçim iş ve
işlemlerinin yok hükmünde olduğu,
5) 298
sayılı Kanunun
112/5 maddesi
kapsamında delil durumunun
değerlendirilmesi ile ilgili olarak,
298 sayılı Kanun’un 112. maddesinde,
itirazlarda delillerin hangi resmi makamlarda bulunduğunun bildirilmesinin
delil yerine geçeceği, bu delili seçim kurulunun temin edeceği, buna göre
itirazcı tarafından hukuken elde edilmesi mümkün olmayan delillerin hangi resmi
makamlarda bulunduğunun bildirilmesinin delil yerine geçeceği, sandık kurulu
tutanakları, oylar ve zarflar, sandık tutanak defterleri, sayım ve döküm
cetvellerinin aslının ilçe seçim kurullarınca muhafaza edildiği, bunların
örneklerinin herhangi bir şekilde siyasi partilere verilmesinin de kanunen
mümkün olmadığı,
6 ) Genel olarak;
Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere; 31 Mart 2019 Pazar
günü İstanbul’da yapılan
Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde,
a)
Sandık kurulları tarafından seçimin sonucunu
değiştirebilecek sayıdaki zarfların ve oyların sayımında ve geçerli olup
olmadığı yönünden yapılan değerlendirmelerde, sandık sonuç tutanaklarının ve oy
sayım döküm cetvellerinin düzenlenmesinde ve oyların sandık sonuç tutanaklarına
geçirilmesi sırasında yapılan ciddi maddi hatalar ve usulsüzlükler,
b)
Kayıp oy pusulaları, sayım döküm cetvelleri ile
sandık sonuç tutanakları,
c)
İlçe seçim kurullarınca, 298 sayılı Kanuna
açıkça aykırı şekilde yapılan sandık kurulu başkan ve üye atamaları,
d)
Seçmen listesinde kayıtlı olmasına rağmen
Anayasa ve 298 sayılı Kanun gereği oy kullanamayacak kısıtlıların oy kullanması
ve seçmen listesinde kayıtlı olmakla birlikte ölü olan seçmenler yerine
başkaları tarafından oy kullanılmış olması,
e)
Çok sayıda mükerrer kayıtlı seçmenin birden
fazla seçim çevresinde oy kullanıp
kullanmadığının tespit edilememesi,
f)
Torbalarda bulunmayan kayıp seçmen listeleri
nedenleriyle,
İstanbul genelinde kullanılan yaklaşık
300.000 oy pusulasının hukuki durumunun belirsiz hale gelmiş olmasından dolayı
seçim sonuçlarının her türlü şüpheden uzak ve kesin olarak belirlenmesine
hukuken imkân bulunmadığı, ayrıca tüm bu hata ve usulsüzlüklerin sehven ve
münferiden değil, bilakis kasten ve organizeli bir şekilde yapıldığını
gösterdiği,
Bu nedenlerle, 31 Mart 2019 Pazar günü
İstanbul’da yapılan Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinde oluşan “seçimin
neticesine ve dürüstlüğüne müessir olaylar ve haller” ve bu şekilde oyların iki
parti arasındaki oy farkını kapatır sayıda bulunması ve tam kanunsuzluk
nedeniyle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimlerinin Anayasanın 67,
79 ve 2972 sayılı Kanunun 25. ve 29. maddeleri ile 298 sayılı Kanunun 14, 110,
112 ve 130. maddeleri kapsamında iptal edilmesi ve yenilenmesine, İstanbul İl
Seçim Kurulunca düzenlenerek verilmiş olan Büyükşehir Belediye Başkanlığına
ilişkin mazbatanın iptaline karar verilmesine.
KARAR DETAYLARI :
İlçeler bazında yapılan soruşturmalarda alınan yanıtlar 2.Gurup
İlçeler bazında yapılan soruşturmalarda alınan yanıtlar 3.Gurup
İlçeler bazında yapılan soruşturmalarda alınan yanıtlar 3.Gurup
Follow @AlpWebSite
Bizi Takip Edin
Tweetle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder