İSTANBUL BB BAŞKAN SEÇİMİNİN GEREKÇELİ İPTAL KARARI-16
İptal Kararına Karşı Çıkan Üyeler
Başkan
: SADİ GÜVEN
- K A R Ş I O Y
-
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ali
İhsan YAVUZ Kurulumuz Başkanlığına verdiği 16/04/2019 - 20/04/2019 ve
22/04/2019 tarihli dilekçelerinde;
31 Mart 2019 Pazar günü İstanbul İlinde yapılan
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin Anayasanın 79, 2972 sayılı Kanunun
25 ve 29. maddeleri ile 298 sayılı Kanunun 14, 110, 112 ve 130. maddeleri
gereğince seçimin neticesine müessir olaylar ve haller sebebiyle iptali ve
yenilenmesi ile İstanbul İl Seçim Kurulunca düzenlenerek verilmiş olan Büyükşehir
Belediye Başkanlığına ilişkin mazbatanın iptalini talep etmiştir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin
neticesine müessir olaylar ve haller olarak;
-
Bazı sandıklarda; oy
pusulasının zarftan çıkmadığı, geçersiz oy pusulalarının torbada bulunmadığı,
-
Oy sayım ve döküm
cetvellerine ilişkin olarak usulsüzlükler olduğu,
5.388 adet mühürsüz,
694 adet imzasız,
214 adet boş,
498 adet eksik,
919 adet rakam belirtilmemiş,
1135 adet sayısı eksik oy sayım döküm cetveli olduğunu,
-
Oy sayım ve döküm
cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları arasındaki usulsüzlükler (oy
kaydırmaları) olduğunu,
-
Sandık sonuç
tutanaklarının 298 sayılı Kanuna ve Yüksek Seçim Kurulunun 138 sayılı
Genelgesine aykırı şekilde düzenlendiğini,
geçersiz zarf sayısı ve geçersizlik sebebinin, eksik
pusula çıkmış ise hangi seçim türüne ait olduğunun, boş zarf sayısının, itiraz
üzerine geçerli sayılan veya hesaba katılan oy pusulası toplamının, geçersiz
sayılan oy pusulası sayısı ve geçersizlik sebebinin, hesaba katılmayan oy
pusulası sayısı ve şikayetlerle ilgili kararların neler olduğunun yazılmadığını
belirterek çeşitli ilçe seçim kurullarına ait örnek olarak 50 sandık numarası
bildirmiştir.
-
Geçersiz oyların yeniden
sayılması sırasında 4 torbada toplam 14 oy pusulası ile 20 geçersiz oy
pusulasının çıkmadığını, kayıp olduğunu,
-
Anayasa ve 298 sayılı
Kanun gereği oy kullanmaması ve seçmen olmaması gereken kısıtlı, ölü, tutuklu
ve hükümlü olanların yerine oy kullanıldığını, bu kapsamda;
2.732 adet oy kullanan kısıtlı seçmen,
1.229 adet yerine oy kullanılan ölü seçmen,
10.290 adet hem cezaevi hem de başka seçmen listesinde kayıtlı seçmen,
5.287 adet İstanbul seçmen listesinde kayıtlı hükümlü seçmen,
236 adet İstanbul’da yerleşim yeri adresi cezaevi olan seçmen,
kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, bu oyların toplam 19.774 olup sonucu
etkilediğini,
-
Büyükçekmece İlçesinde
usulsüz kaydedilen seçmen olup kamu binaları, tır parkları ve boş arsaların
mesken gibi gösterildiğini,
-
298 sayılı Kanunun 8/1
maddesi gereği kısıtlıların seçmen olamayacağını, 21.782 kişinin zihinsel
engelli olup kısıtlı olduğunu, bunların 424 kişisinin mahkeme kararı ile
kısıtlı olduğunu;
-
Anayasa ve 298 sayılı
Kanun gereği oy kullanmaması gereken kamu hizmetinden yasaklı olanların oy
kullandığını, 6749 sayılı Olağan Üstü Hal Kapsamında alınan tedbirlere ilişkin
Kanun Hükmünde Kararnamenin değiştirilerek kabul edilmesine dair Kanunun 4/2
fıkrasında “Birinci fıkra uyarınca görevine son verilenler “bir daha kamu
hizmetinde istihdam edilemez, doğrudan veya dolaylı olarak
görevlendirilemezler…” hükmüne yer verildiğini, Danıştay Sekizinci Dairesinin
Esas 2017/5427 Karar 2017/7088 sayılı kararında “olayda 692 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin yukarıda yer verilen hükümde, ekli listede emekli
personel hakkında kamu hizmetinden yasaklanma kararı verildiği ve bu durumda
olup, mahalli idare organlarındaki üyeliklere seçilenlerin seçilme
yeterliliğini kaybetmiş olduğu açıktır” denildiğini, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulunun
21/02/2018 tarih 2018/580 Esas, 2018/522 Karar sayılı kararında KHK ile ihraç
edilen kişi ile ilgili kamu haklarından yasaklı olması nedeniyle meclis
üyeliğinden düşürülmesi istemiyle ilgili seçilme yeterliliğini kaybedip
kaybetmediğine ilişkin incelemenin Danıştayca yapılmasında hukuka aykırılık
bulunmadığına karar verdiğini, KHK ile ihraç edilen 14.591 kişinin 298 sayılı
Kanunun 8. maddesi kapsamında oy kullandığını ve sonucu etkilediğini,
-
Sandık kurullarının oluşturulmasına
dair 298 sayılı Kanuna açık aykırılık ve usulsüzlük olduğunu, mülki idare amiri
tarafından ilçe seçim kuruluna gönderilen kamu görevlileri listesi dışına
çıkılarak, yerleşim yeri adresi ve görevi dışına çıkılarak görevlendirme
yapıldığını, kamu görevlisi sıfatı taşımayan kişilerden atama yapıldığını, kamu
görevlisi olsa bile görev verilemeyecek kişilerin listeye eklendiğini, bu
kapsamda;
31.280 sandık başkanının 6.539’unun kamu görevlisi olmayanlar arasından,
31.280 sandık kurulu memur üyesinin 13.084’ünün kamu
görevlisi olmayanlar
arasından
atandığını, bunların içinde “hademe,
hizmetli, aşçı, garson, şoför, bahçıvan, hemşire” olduğunu,
Sandık kurullarının kanuna aykırı oluşturulması
nedeniyle bazı olumsuzluklar oluştuğunu
bunların;
-
Oy verme esnasında
seçmene telkinde bulunma,
-
Seçmene İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ait oy pusulasını eksik veya fazla
verme,
-
Oy sayımında partiler
arasında kaydırma ve yanlış işlemler yapma,
-
Oy sayım ve döküm
cetvellerinin torba içinde bulunmama durumları olup her iki aday arasındaki oy
farkı gözönüne alındığında tam kanunsuzluk olduğu, kasten veya organize yapılan
bu usulsüzlüklerin seçimin neticesine müessir olaylar ve haller kabul edilerek
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin Anayasanın 67, 79 ve 2972
sayılı Kanunun 25 ve 29. maddeleri ile 298 sayılı Kanunun 14, 110, 112 ve 130.
maddeleri kapsamında iptal edilerek yenilenmesine ve İstanbul İl Seçim
Kurulunca düzenlenerek verilmiş olan
Büyükşehir Belediye Başkanlığına ilişkin mazbatanın iptaline karar
verilmesini talep etmiştir.
Talep, 31 Mart 2019 Pazar günü yapılan İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde oluştuğu ileri sürülen seçimin
neticesine ve dürüstlüğüne müessir olaylar nedeniyle seçimin iptali ve yenilenmesi
ile mazbatanın iptaline ilişkindir.
Yüksek Seçim Kurulunca;
-
Adalet ve Kalkınma
Partisi tarafından verilen 16/04/2019, 20/04/2019 ve 22/04/2019 tarihli
dilekçeler birlikte değerlendirilerek karar verilmiştir.
Yüksek Seçim Kurulu T.C. Anayasası 79, 298 sayılı
Kanunun 113/3 ve 7062 sayılı Kanunun 4/3 maddesi gereğince 11 kişiden oluşan
üye tam sayısı ile yaptığı toplantı sonunda;
06/05/2019 tarih, 2019/4219 sayılı kararıyla;
a)
Bir kısım sandık
kurullarının, ilçe seçim kurullarınca Kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun
da seçim sonucuna müessir olması nedeniyle, 31 Mart 2019 tarihinde yapılan
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptali ile yenilenmesine,
b)
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı Mazbatasının iptaline,
c)
İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanlığı yenileme seçiminin 23 Haziran 2019
tarihinde yapılmasına,
oy çokluğuyla karar verilmiştir.
Yüksek Seçim Kurulumuz Adalet ve Kalkınma Partisince
kısa karara gerekçe yapılan hal dışında gösterilen olay ve halleri seçimin
neticesine müessir olarak kabul etmemiş olup bu kabul Yüksek Seçim Kurulunun
istikrar kazanmış içtihatlarına da uygundur.
Sandık kurullarının Kanuna aykırı oluşturulması
nedeniyle seçimin iptali kararına ise katılmak mümkün olmamıştır.
Yaptırılan inceleme neticesinde; bazı sandıkların
sayım döküm cetvellerinin mühürsüz, bazılarının mühürlü, bazılarının da bir
sahifesinin mühürlü, bir sahifesinin mühürsüz olduğu görülmüştür. 101 sayım
döküm cetvelinin dolu ancak imzasız olduğu anlaşılmıştır. 214 adet sayım döküm
cetvelinin boş olduğu ileri sürülmüş ise de 22 sandığa ait sayım döküm
cetvelinin boş olduğu, 4 ayrı türde oy kullanılan aynı sandıkların 19’unda ilçe
belediye başkanlığı ve belediye meclisi seçimine ait sayım döküm cetvelinin bulunduğu,
tamamının sandık sonuç tutanaklarının olduğu, Adalet ve Kalkınma Partisi
Temsilcisinin bu sandıklarda görev yaptığı anlaşılmıştır.
Bazı sayım döküm cetvelinde döküm neticesinin rakamla
yazılmadığı, bazılarında kurul üyelerinin bazılarının imzasının eksik olduğu ve
40 sandıkta sayım döküm cetveli, sandık sonuç tutanağa aktarılırken hata
yapıldığı görülmüştür.
298 sayılı Kanunun 100. maddesinde zarfların açılması,
oyların sayım ve dökümünün nasıl yapılacağı belirlenmiş olup bu işlemlerde bir
takım eksikliklerin olduğu tespit edilmiştir.
Ancak 298 sayılı Kanunun 105. maddesinde
“Sandık kurulu, her seçim türü için ayrı hazırlanmış
sandık sonuç tutanağını, iki nüsha olarak, sayım ve döküm işlemleri sırasında
elde edilen bilgilere ve sayım ve döküm cetveli sonucuna göre düzenler. Bu
tutanakların ait olduğu bölümüne, her seçim türüne ilişkin bilgiler eksiksiz
olarak işlendikten sonra, başkan ve üyeler tarafından ad ve soyadları yazılarak
imzalanır ve sandık kurulu mührü ile mühürlenir.
Yukarıdaki fıkra gereğince işlenmesi gereken bilgiler şunlardır:
1.
Sandığın bulunduğu ilin,
ilçenin ve seçim bölgesinin adı ile sandığın numarası.
2.
Oy vermenin yapıldığı
tarih ve gün.
3.
Oy sandığının sandık
kurulu üyeleri ve seçim yerinde bulunanlar önünde açılış saat ve dakikası ile
şayet sandık saat 17.00'den sonra açılmış ise bunun sebebi.
4.
Oy verme saati bitiminde
sırada bekleyen ve oy kullandırılan seçmen sayısı.
5.
İlçe seçim kurulundan
teslim alınan toplam zarf sayısı ile kullanılmayarak artan zarf sayısı.
6.
İlçe seçim kurulundan
teslim alınan toplam oy pusulası sayısı ile kullanılmayarak artan oy pusulası
sayısı.
7.
Sandık seçmen listesinde
yazılı olan seçmenlerin sayısı.
8.
Sandık seçmen listesinde
kayıtlı olmayan ancak bu Kanun gereği o sandıkta oy kullanan seçmen sayısı.
9.
Oy kullanan seçmenlerin
toplam sayısı.
10.
Sandıktan çıkan zarf
sayısı.
11.
Geçerli zarf sayısı.
12.
Geçersiz zarf sayısı ve
geçersizlik sebebi.
13.
Zarf sayısı oy kullanan
seçmen sayısından fazla ise, eşitliği sağlamak amacıyla yakılan zarf
sayısı.
14.
Belediye seçimlerinde,
oy zarfı içinden eksik oy pusulası çıkmış ise eksik çıkan oyların hangi seçim
türüne ait olduğu ve sayısı.
15.
İçinden hiç oy pusulası
çıkmayan boş zarf sayısı.
16.
İtiraz edilmeksizin
geçerli sayılan oy pusulalarının sayısı.
17.
İtiraz üzerine geçerli
sayılan veya hesaba katılan oy pusulası toplamı.
18.
Geçerli oy pusulalarının
toplamı.
19.
Geçersiz sayılan oy
pusulası sayısı ve geçersizlik sebebi.
20.
Hesaba katılmayan oy
pusulası sayısı ve hesaba katılmama sebebi.
21.
Geçersiz sayılan veya
hesaba katılmayan oy pusulası toplamı.
22.
Siyasi partilerin ve
bağımsız adayların aldıkları toplam geçerli oylar ile ittifakların her birinin
aldığı toplam geçerli ortak oyların yazı ve rakamla belirtilecek sayısı.
23.
Oylama iş ve işlemlerine
ve oyların sayım ve dökümüne dair yapılan şikâyetlerle bunlara ait kararların
nelerden ibaret bulundukları.
24.
Birden fazla sayım ve
döküm yapılmış ise sayısı.
25.
Sayım ve döküm sonucunun
başkan tarafından orada hazır bulunanlara ilan edildiği.
Sandık sonuç tutanağının onaylı bir sureti, sandık
kurulu tarafından sandığın konulduğu bina veya yapıda herkesin görebileceği bir
yere asılır. Bu tutanaklar oy verme gününden itibaren bir hafta süreyle asılı
kalır.
Sandık sonuç tutanağının birer sureti, o seçim
çevresinde seçime katılan ve talep eden siyasi parti ve bağımsız adayların
müşahitlerine, yeteri kadar hazırlanarak sandık kurulu başkanı ve üyelerince
imzalandıktan ve mühürlendikten sonra verilir. Bu tutanaklar, talep halinde
öncelikle sandık kurulunun siyasi partili üyelerine imza karşılığı verilir.
Ancak bu halde, o partinin müşahidine ayrıca tutanak verilmez. Müşahitlere
verilecek sandık sonuç tutanakları, çok yapraklı kopyalı suret biçiminde
hazırlanır. Sandık sonuç tutanağı verilen müşahit ve sandık kurulu üyelerinin
ad ve soyadları ile temsilcisi oldukları siyasi partinin adı veya bağımsız
adayın adı ve soyadı sandık kurulu tutanak defterine yazıldıktan sonra
tutanağın teslim alındığına dair imzaları alınır.
Sandık kuruluna, her seçim türü için oy pusulasındaki
siyasi parti ve bağımsız aday sayısından beş fazla sayıda sandık sonuç tutanağı
verilir. Bu tutanakların düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar Yüksek Seçim
Kurulunca belirlenir”hükmü mevcuttur.
Bu sandıkların tamamına yakınında Adalet ve Kalkınma
Partisi ile birlikte diğer partili üyeler görev yapmış ve sandık sonuç
tutanaklarını imzalamıştır. Bu eksiklikler sonradan ilgililerince
tamamlanabilecek bir noksanlıktır. Önemli olan sandık sonuç tutanağının sandık
kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanmasını müteakip ilçe ve il
birleştirme tutanaklarına ve dolayısıyla SEÇSİS sistemine doğru
aktarılmasıdır.
İmzasız 101 sayım döküm cetvelinin tamamında başkan ve
memur üye ile birlikte Ak Parti ve üç sandık hariç CHP tüm sandıklara üye
vermiş olup hatta Adalet ve Kalkınma Partisi 145, Cumhuriyet Halk Partisi 120
olmak üzere bazı sandıklarda 1’den fazla üye ile temsil edilmişlerdir.
Ayrıca imzasız sayım döküm cetvelleri ile sandık sonuç
tutanakları uyumlu olup seçim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk
görülmemiştir.
Sayım döküm cetveli olmayan 22 sandıkta görev yapan
sandık kurulu üyeleri aynı sandıklarda diğer seçim türüne ait 19 sandığın sayım
döküm cetvellerini ve 22 sandığın sandık sonuç tutanağını doldurduğuna ve
tutanak defterine bir itiraz yapılmadığına göre siyasi partilerin
müşahitlerinin ve oy verme yerinde hazır bulunanların huzurunda oy sayım ve
döküm işleminin yapılmış olması karşısında sayım ve dökümün sandık başında
denetlendiğinin ve buna göre sandık
sonuç tutanağının tanzim edildiğinin kabulü gerekmekle bu eksiklikler
tüm Kurulca iptal nedeni olarak görülmemiştir.
Maddi hatalarla ve kaydırmalarla ilgili usulsüzlükler
giderilerek, SEÇSİS’e işlendiğinden iptal nedeni kabul edilmemiştir.
Sandık sonuç tutanağındaki geçersiz oyların
geçersizlik nedenlerinin yazılı olmayışı da İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanlığı seçimine yönelik 39 İlçede geçersiz oylar yeniden sayıldığından
iptal nedeni olarak görülmemiştir.
İstanbul Büyükçekmece İlçesinde hayali bina
oluşturarak, kamu binalarını, tır parklarını, boş arsaları mesken gibi
göstererek usulsüz seçmen kaydı yapıldığı ve bununla ilgili Cumhuriyet
Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı ileri sürülmüş ise de, kesinleşmiş
seçmen kütüklerindeki yolsuzluklara ve 298 sayılı Kanunun 130. maddesinin 1.
fıkrasının 6. bendindeki hükme
dayanılarak mazbatanın veya seçimin iptali istenemeyeceğinden (YSK 2004/436,
2014/3119)
Ayrıca 298 sayılı Kanuna ilişkin yolsuzluk yapan şahıslar
aleyhine ilgili mercilerce takibat yapılması, dava açılması suçların takibi
yönünden doğal olup, bu bağlamda yürütülen ceza davaları ile verilen ceza
mahkumiyetleri seçimin iptalini gerektirmeyeceğinden (YSK 2005/539) seçmen
listelerinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle seçimin iptali talebi kabul
edilmemiştir.
İki aday arasındaki oy farkı 13.729 olup 2.732 oy
kullanan kısıtlı seçmen, 1.229 adet ölü yerine oy kullanan seçmen, 10.290 hem
cezaevi listesi hemde ikametgahı seçmen listesinde kayıtlı olup oy kullanan
seçmen, 5.287 adet İstanbul seçmen listesinde kayıtlı hükümlü seçmen, 236
yerleşim yeri cezaevi olan seçmen, 21.358 zihinsel engelli seçmen, ek 5.315
kısıtlı seçmenin oy kullandığı ileri sürülmüş ise de bu nedenlere dayalı
usulsüz oy kullanıldığı tespit edilen kişi sayısı 706 olup sonuca etkili
görülmemiştir, iptal nedeni sayılmamıştır.
Kamu Hizmetinden yasaklıların oy kullanmasıyla ilgili
olarak; 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan 27. Dönem Milletvekili seçiminde aday
gösterilen İbrahim Özden KABOĞLU’nun milletvekili seçilme yeterliliği
bulunmadığı 686 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin 1. maddesinin Ek 1 sayılı listesi ile Marmara
Üniversitesindeki memuriyet görevinden ihraç edildiği, kamu hizmetinden yasaklı
olduğundan milletvekili adaylığının iptal edilmesi istenilmiş olup yapılan
değerlendirme sonucunda, Yüksek Seçim Kurulunun 28/05/2018 tarihli, 2018/613
sayılı kararında;
Resmî Gazete’nin 07/02/2018 tarihli, 29972 Mükerrer
sayılı nüshasında yayımlanan 686 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı
Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) “Kamu personeline
ilişkin tedbirler” başlıklı 1. maddesinin (2). fıkrasında; “Birinci fıkra
gereğince kamu görevinden çıkarılan kişilerin, mahkûmiyet kararı aranmaksızın,
rütbe ve/veya memuriyetleri alınır ve bu kişiler görev yaptıkları teşkilata
yeniden kabul edilmezler; bir daha kamu hizmetinde istihdam edilemezler,
doğrudan veya dolaylı olarak görevlendirilemezler …” düzenlemesi yer
almaktadır.
686 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de yer alan “kamu
hizmetinde istihdam edilemezler” kuralı, Kanun Hükmünde Kararname ile
görevinden çıkarılanların idarenin genel idare esaslarına göre yürütmekle
yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin görülmesinde çalıştırılamayacakları anlamına
gelmekte olup, milletvekillerinin idarenin yürütmekle yükümlü olduğu kamu
hizmetini gören memur ve diğer görevliler kapsamında değerlendirilemeyeceği
tartışmasızdır.
Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde;
Anayasanın 76., 2839 sayılı Kanunun 11. maddesindeki, kamu hizmetlerinden
kısıtlılık halinin mahkeme kararına dayanması gerektiği, ilgili hakkında
kısıtlılığa ilişkin herhangi bir mahkeme kararı bulunmadığı, 686 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname’nin 1. maddesinin (2). fıkrasındaki düzenlemenin de
milletvekilliğini kapsamadığı anlaşılmakla, itirazın reddine karar verilmesi
gerekmiştir.” demek suretiyle kapsamı belirlemiş ve düzenlenmenin
milletvekilliğini kapsamadığını oy birliği ile tespit etmiştir.
Seçilme hakkı olan kişi için seçme hakkı olmadığı
söylenemez. Kaldı ki Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilenler 24 Haziran
2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili seçimi ile 31
Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinin tamamında oy
kullanmış olup Adalet ve Kalkınma Partisinin bu itirazı iki sayın üyemizin
muhalefeti ile ve çoğunluk kararı ile iptal nedeni olarak
değerlendirilmemiştir.
Buraya kadar zikredilen hususlar Kurulumuzca seçim
sonucuna müessir kabul edilmemiştir.
Sayın çoğunluk ilçe seçim kurullarınca bir kısım
sandık kurullarının, Kanuna aykırı oluşturulması ve bu hususun da seçim
sonucuna müessir olması nedeni ile seçimin iptaliyle yenilenmesine kararı
vermiş olup katılmak mümkün olmamıştır.
Kurulda 212 sandık
ve ilave 41 sandık üzerinde yapılan değerlendirmede, ilçe seçim
kurullarınca bildirilen listeye göre 222 sandık kurulu başkanının özel şirket
çalışanlarından görevlendirildiği ve bunun sonuca etkili olduğu çoğunluk
tarafından benimsenmiştir. Gerekçe olarak da sandık kurulu başkanlarının
belirlenme usulünün 298 sayılı Kanunun 22. maddesinde tespit edildiği “ilçede
görev yapan tüm kamu görevlilerinin listesi, mülki idare amiri tarafından
yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu
başkanlıklarına gönderilir. İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan
sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekmek suretiyle
tespit eder ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu
başkanı olarak belirler” hükmüne aykırı oluşturulduğu, bunun kanuna aykırı olup
sandıkta usulsüzlüklere neden olduğu ve seçim sonucunu etkilediği gerekçesine
dayanmıştır.
298 sayılı Kanunun 22. maddesi tüm kamu görevlilerinin
listesinin mülki idare amiri tarafından yerleşim yeri adresi esas alınmak
suretiyle ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderileceğini ve İlçe Seçim
Kurulu Başkanının sandık kurulu başkanlarını bu kamu görevlileri arasından ad
çekme ile tespit edeceğini hüküm altına almıştır.
İlçe seçim kurulu başkanı bu şekilde gelen listelerden
ad çekme işlemlerini 298 sayılı Kanunun 23/8 fıkrası uyarınca ilçe seçim kurulu
huzurunda yapmak zorundadır. İlçe seçim kurullarının tümünde Adalet ve Kalkınma
Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisinin üyesi görev yapmaktadır.
Yasa koyucu sandık kurulu başkanlarının usulsüz
atanmalarını tam kanunsuzluk nedenine dayalı mutlak iptal sebebi saymamıştır.
Yüksek Seçim Kurulu da kararlarında tam kanunsuzluk nedeniyle iptal sebebi
saymamıştır. 298 sayılı Kanunun 119. maddesinde “sandık kurullarının teşkiline
dair, ilçe seçim kurulu veya başkanı tarafından yapılan işlemlerin düzeltilmesi
için, bu işlemlerin neticesinden
itibaren en geç iki gün içinde şikayet yoluyla düzeltilmesi istenebilir.
Şikayetin reddine dair olan kararlara karşı
bildirilmesinden veya tebliğinden itibaren iki gün içinde il seçim kuruluna
itiraz olunur. İl seçim kurulları, iki gün içinde kesin karar verirler.
Bu şikayetin yapılmamış olması sandık kurulunun
teşekkülüne karşı itiraza engel değildir.
Ancak, bu itirazın teşekkülünden itibaren iki gün
içinde il seçim kuruluna yapılması şarttır.
İl seçim kurulunun vereceği karar kesindir.” hükmü getirilmiştir.
212 adet sandık kurulu başkanının yasaya aykırı
şekilde görevlendirildiğinde şüphe yoktur. Sandık kurullarının yasada öngörülen
şekilde atanmaması halinde yapılacak işlem Yüksek Seçim Kurulunun 13/12/2018
tarihli 2018/1105 sayılı kararıyla kabul edilen seçim takvimine göre 02 Mart
2019 tarihinde sandık kurullarının teşkiline dair ilçe seçim kurulu kararlarına
karşı yapılan itirazın il seçim kurulunca kesin olarak karara bağlamasının son
günü şeklinde düzenleme ile belirlenmiştir.
Yüksek Seçim Kurulu Mustafakemalpaşa İlçesinde sandık
kurulu başkanının “belediyede çalışan müdür ve müdür yardımcılarından oluştuğu
bu durumun tam kanunsuzluk hali olduğu ve bu sandıklarda seçim iptali söz
konusu olduğu halde seçim sonuçlarının değişeceğini belirterek seçimin iptali
ile yenilenmesi” iddiası üzerine sandık kurulu başkanının çalıştığı kurumun
niteliği ile ilgili değerlendirmeye girmeden sandık kurullarının teşkiline
ilişkin itirazın Yüksek Seçim Kurulunun 2018/1105 sayılı seçim takvimine göre
02 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması nedeniyle tam kanunsuzluk
iddiasına ilişkin talebin reddine karar vermiştir.
Kurullarda görev
alamayacak olanların belirlendiği 298 sayılı Kanunun 26.
maddesinde “idare amirleri, zabıta amir ve memurları, Askeri Ceza Kanununun
3üncü maddesinde yazılı askeri şahıslar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri
ve adaylar bu kanunda gösterilen kurullara
seçilemezler” hükmü mevcuttur.
29 Mart 2009 günü Akdağmadeni Oluközü Beldesinde
yapılan Belediye Başkanlığı ve Belediye Meclis üyeliği seçimlerinde 1058 ve
1061 nolu sandıklarda görev yapan iki kişinin seçime katılan partiden aday
gösterildiği gerekçesiyle yapılan itiraz üzerine Yozgat İl Seçim Kurulu,
Akdağmadeni İlçe Seçim Kurulunun red kararını kaldırarak 02/04/2009 tarih
2009/37 sayılı kararı ile sandık kurulunun 298 sayılı Kanunun 26. maddesine
aykırı oluşturulduğu gerekçesiyle seçimlerin yenilenmesine karar vermiştir.
Yozgat İl Seçim Kurulunun 02/04/2009 tarihli 2009/37
sayılı kararına yapılan itiraz üzerine Kurulumuz 03/04/2009 tarih 2009/640
sayılı kararla itirazı 298 sayılı Kanunun 119. maddesi gereğince
değerlendirilerek, Yozgat İl Seçim Kurulunun seçimlerin yenilenmesine dair
kararını “sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden
sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali
için bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez gerekçesi ile Yozgat İl Seçim
Kurulunun 02/04/2009 tarihli 2009/37 sayılı kararının kaldırılmasına karar
vermiştir.
27/04/2009 tarih 2009/1616 sayılı kararda;
Adıyaman İli Merkez İlçesi Yaylakonak beldesi Merkez
Mahallesinde kurulan 2028 ve 2029 nolu sandıklarda görev yapan Z.G ile H.D’nin
aynı zamanda Belediye Meclis üyeliğine aday oldukları, ancak aday olan
kişilerin 298 sayılı Kanunun 26. maddesine göre aday olmaları nedeniyle
kurullarda görev alamayacaklarından seçimlerin yenilenmesi talep edilmiştir.
Yüksek Kurul “Kurulumuzca dosyadaki belgelerin
incelenmesinden, her ne kadar 298 sayılı Kanunun 26’ıncı maddesi uyarınca aday
olanların kurullarda yer alması mümkün değil ise de bu aykırılığın seçimin
iptaline neden olabilmesi için neticeye müessir olduğunun kanıtlanması
gerektiği” gerekçesiyle talebin reddine karar vermiştir.
Kurulumuz 10/04/2004 tarih 2004/1093 sayılı kararında
Mahalli İdareler Genel Seçiminde Artvin Merkez İlçe Belediye Başkanlığı
seçimlerinde seçime katılan partinin İl Genel Meclisi adayının sandıkta görev
alması nedeniyle seçimin iptali talebini 298 sayılı Kanunun 119. maddesindeki
düzenlemeyi yazdıktan sonra “Olayda, sandık kurulunun teşkiline dair yasal süre
içinde İlçe Seçim Kuruluna itirazda bulunulmadığından bu süreden sonra yapılan
itirazın reddi gerekmektedir” gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir.
Sandık kurullarının oluşmasında usulsüzlük
yapıldığından bahisle Tunceli Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptali talebini
de 03/04/2004 tarih 2004/932 sayılı kararla aynı gerekçe ile reddetmiştir.
298 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince bir başkan 6
asıl ve 6 yedek üyeden kurulan sandık kurullarında 298 sayılı Kanunun 23.
maddesi gereğince o seçim çevresinde seçime katılan ve ilçede teşkilatı bulunan
siyasi partilerden, son milletvekili seçiminde, o ilçede en çok oy almış olan
beş siyasi parti üyesi de görev almaktadır.
31 Mart 2019 günü İstanbul’da 39 ilçede 31.186
sandıkta seçim yapılmıştır. Bu sandıklara Adalet ve Kalkınma Partisi 45.023,
Cumhuriyet Halk Partisi 37.009, Milliyetçi Hareket Partisi 1.502, Saadet
Partisi 8.925, Halkların Demokratik Partisi 9.357 olmak üzere diğer siyasi
partilerle birlikte 106.384 partili üye görev yapmıştır.
Dosyadaki belgelere göre; kamu çalışanı olmadığı halde
sandık başkanı olarak görev yapan 754 kişinin görev yaptığı sandıkların 750
tanesinde Adalet ve Kalkınma Partili üye görev yapmış olup bu sandıklara 1.104 üye vermekle 354 sandıkta
iki üye ile temsil edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi de aynı sandıkların 3
tanesine üye vermemiş, 28 üye göreve gelmemiş, diğer 723 sandıkta üyesi görev
yapmıştır. Aynı sandıklara toplamda 979 üye veren Cumhuriyet Halk Partisinin de
256 sandıkta iki üyesi görev yapmıştır. Bu sandıklarda ayrıca Milliyetçi
Hareket Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Saadet Partisi, İyi Parti,
Demokratik Sol Parti, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Partili ve Vatan Partili
üyeler de görev yapmıştır.
Sayım döküm cetvelinin olmadığı 22 sandıkta ise başkan
hariç Ak Parti 36, Cumhuriyet Halk Partisi 33, Halkların Demokratik Partisi 12,
Saadet Partisi 12, İyi Parti 1, seçmen 5 üye ve 22 memur üye görev yapmıştır.
Bazı partilerin bir sandıkta ikişer üyesi görev yapmıştır.
31 Mart 2019 günü İstanbul’da yapılan seçimde; 2018
yılında değişen 298 sayılı Yasanın 22. maddesine aykırı sandık kurulu başkan ve
üyesinin görevlendirildiği şüphesizdir. 2004 ve 2009 yılında Yüksek Seçim
Kurulu tarafından verilen kararlar emsal olmaz denilebilir ise de kararlar
verildiği tarihte yürürlükte bulunan yasadaki sandık kurulu başkan ve
üyelerinin belirlenme usulüne aykırılık haline ilişkin olmakla 298 sayılı
Kanunun değişik 22. maddesine aykırılıktan farklı değildir.
Sandık kurullarının usulsüz oluşması tam kanunsuzluk
halini oluşturmaz. Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin
kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o
seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez.
298 sayılı Kanunun 21 ve 23. maddeleri gereği 5 kişisi
siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili
üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart
2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin
maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında
tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini
gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile
yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır.
KARAR DETAYLARI :
Follow @AlpWebSite
Bizi Takip Edin
Tweetle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder